Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1968
Karar No: 2022/4325
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1968 Esas 2022/4325 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, banka kredisi ile aldığı aracı kasko sigortası ile güvence altına almıştır. Ancak aracı çalındığında kasko poliçesi süresinin dolması sebebiyle sigorta firması zararı karşılamamıştır. Davacı, davalı bankanın kredi sözleşmesinde yer alan yasağa rağmen aracı başka birine satmasına ya da devretmesine izin verdiğini ve dolayısıyla aracın kaskosundan da sorumlu olduğunu belirterek zararının karşılanmasını talep etmiştir. Mahkeme, kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğunun kredi kullanıcıya ait olmakla birlikte bildirim yapma sorumluluğunun da kredi veren bankaya ait olduğunu belirterek davalı bankayı %30 oranında tali kusurlu kabul etmiştir. Ancak, Yargıtay kararı tali kusurlu olarak kabul edilmesini doğru bulmamıştır.
Kanun Maddeleri:
- Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği
- Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi (asgari özen yükümlülüğü)
11. Hukuk Dairesi         2021/1968 E.  ,  2022/4325 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18.11.2020 tarih ve 2019/324 E. - 2020/593 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 24/07/2012 tarihli Otomotiv Ürünleri Kredi Sözleşmesi ile kredi kullandığını, bu kredi ile aldığı ... plakalı aracı davalıya rehin ettirdiğini, kredi taksitlerini hiç aksatmadan ödemeye devam ettiğini, aracın 30/06/2013 tarihinde park halindeyken çalındığını, bu hususta kasko şirketine müracaat ettiğinde kasko poliçesinin süresinin dolduğunu ve banka tarafından kasko poliçesinin yenilenmediğinin öğrenildiğini, kredi sözleşmesinin 12 ve 13. madddeleri incelendiğinde davalı bankanın aracın bir başkasına satışı veya devredilmesini yasakladığının anlaşıldığı, davalı bankanın rehinli araç üzerinde tam tasarruf hakkı olduğu, buna bağlı olarak aracın kaskosundan da sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkilinin uğramış olduğu 47.250,00 TL zararın 30/07/2013 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, kredi nedeniyle müvekkili banka lehine rehinli olan ... plakalı aracın 30/06/2013 tarihinde çalındığını, Arabamı Koru Kasko Sigorta Zeyilnamesi'nin süresinin 14/05/2013 tarihinde yani riskin gerçekleştiği tarihten önce bitmiş olması sebebiyle sigorta firmasının zararı gidermediğini, müvekkili bankanın sigorta poliçesinin bitim süresinin takip ederek, yenileme işlemini yapmaması sebebiyle zarara sebebiyet verdiği iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin her hangi bir kredi kullananın aracının kaskosunu takip etme zorunluluğunun bulunmadığını, bankacılık sistemi açısından düşünüldüğünde bankanın daini mürtehin olarak gösterildiği sigorta poliçesinin banka açısından sadece bir teminat vasfına sahip olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, kredi sözleşmeleriyle bağlantılı sigortaların yapılması halinde sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla çıkarılan, “Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği” yürürlükte olduğu, her ne kadar taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 14. maddesindeki düzenleme ile kasko poliçesi konusunda davalı bankaya değil, kredi borçlusuna yükümlülük getirildiği anlaşılmakta ise de yine Yönetmeliğin ilgili hükümleri gereğince kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu kredi kullanana ait olmakla birlikte, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun da kredi veren bankaya ait olduğu, kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu asıl olarak davacı kredi kullanana ait olup yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun da kredi veren davalı bankaya ait olmakla birlikte kasko poliçesini tanzim eden dava dışı sigorta şirketi olan Koru Sigorta tarafından davalı bankaya yapılmış herhangi bir bildirimin bulunmadığı hususu da göz önüne alındığında davalı bankayı tali kusurlu (%30) kabul etmenin TMK'nın 2. maddesi kapsamında asgari özen yükümlüğünden kaynaklanan yanlar arasındaki menfaat dengesine uygun olacağı, çalınan aracın fatura bedeli olan 42.750.- TL'nin davalının müterafik kusuruna denk gelen 12.825.- TL'nin tahsili isteminin yerinde olduğu, dava tarihinden önce davalının mütemerrit kılınmaması nedeni ile temerrütün dava tarihi itibari ile başladığı, davacı yanın tacir olmadığı gibi çalınan aracın hususi nitelikte olmakla yasal faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 12.825,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair isteminin reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava, banka kredisi ile alınıp banka lehine rehin hakkı tesis edilen aracın kasko poliçesinin bitim süresini takip ederek yenileme veya bildirim işlemi yapmamasından dolayı, aracın çalınmasından doğan zararın tahsili talebine ilişkindir.
    Mahkemece, “Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği”nin ilgili hükümleri gereğince kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu kredi kullanana ait olmakla birlikte, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun da kredi veren bankaya ait olduğu, kasko poliçesini tanzim eden dava dışı Koru Sigorta tarafından davalı bankaya yapılmış herhangi bir bildirimin bulunmadığı hususu da göz önüne alındığında davalı bankanın tali kusurlu (%30) olduğunu kabul etmenin TMK'nın 2. maddesi kapsamında asgari özen yükümlülüğünden kaynaklanan taraflar arasındaki menfaat dengesine uygun olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkemece uyulan Dairemizin 03.05.2017 tarih ve 2016/7307 Esas, 2017/2584 Karar sayılı bozma ilamında, her ne kadar taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 14. maddesindeki düzenleme ile, kasko poliçesi konusunda kredi borçlusuna yükümlülük getirilmiş ise de, Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğinin yürürlükte olması ve Yönetmeliğin ilgili hükümleri gereğince de, kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu kredi kullanana ait olmakla birlikte, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun kredi veren bankaya ait olduğu, bu nedenlerle tarafların müterafik kusurunun olup olmadığı hususları da değerlendirilmeden mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğinden bozulması gerektiği gerekçesine yer verilmiştir.
    Bozma ilamına uyan mahkemece kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu asıl olarak davacı kredi kullanana ait olmakla birlikte yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun da kredi veren davalı bankaya ait olduğu yönündeki gerekçesi isabetlidir. Ancak sigorta poliçesini yenilemeye ilişkin bildirim yapma zorunluluğu bulunan davalı bankayı tali kusurlu sonucuna varması doğru görülmemiştir. Mahkemeninde kabulünde olduğu üzere sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu olan davacının sorumluluğunu yerine getirmesi için öncelikle davalı banka tarafından yönetmeliğin ilgili hükümlerince bildirimde bulunması gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece öncelikle davalı banka tarafında sigorta poliçesini yenilmeye ilişkin bildirim yapma yükümlülüğünün olduğu hususu göz önünde bulundurularak müterafik kusur oranın tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yanılgılı ve hatalı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 438,04 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 01/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY

    Dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının onanması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi