3. Hukuk Dairesi 2021/5662 E. , 2021/11090 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar ... ve ... aralarındaki tazminat davasına dair Tire 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29/12/2020 tarihli ve 2019/81 E. 2020/455 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 24/05/2021 tarihli ve 2021/2649 E. 2021/5305 K. sayılı karara karşı, davalılar vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteklerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ...Mahallesi 133 ada 26 parsel ve 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazları, 1977 yılında ... Köyü tüzel kişiliğinin köyün içme suyu sorunun çözülmesinde maddi kaynak yaratmak amacıyla ihaleye çıkarması sonucu 111.000 TL"ye satın aldığını, bu yerlerin mera olduğuna dair ihalede hiç bir şerh ve tedbirin bulunmadığını, dava konusu yerleri ihale tarihten itibaren tarım alanı olarak kullandığını, taşınmazlara 400 adet incir fidanı dikerek ihya ettiğini, Tire Kadastro Müdürlüğünün 18/05/2007 tarihli kararı ile taşınmazların mera olarak sınırlandırıldığını, İzmir Valiliği İl Tarım Müdürlüğünün 10/02/2009 tarihli yazısı ile de söz konusu taşınmazların ... Köyü tüzel kişiliğine tahsis edildiğini, bu kararın iptali istemi ile Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 30/03/2009 tarihinde dava açtığını, davaya konu taşınmazların bulunduğu ... Köyüne ait Bostan Deresi Mevkii 148 nolu tahrir kaydında davaya konu yerlerin mera olarak gösterilen yerin içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddedildiğini ve kararın Yargıtayca onandığını, karar düzeltme talebinin de 02/04/2015 tarihinde reddedildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, sebepsiz zenginleşme nedeni ile şimdilik 10.000 TL"nin, dikmiş olduğu ağaçların ürün verme ömürlerinin sonuna kadar ileride alamayacağı semereler için şimdilik 1.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davacının dayandığı hakkın hukuken korunabilir bir menfaate dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hüküm; davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 24/01/2019 tarihli ve 2017/12094 E. 2019/562 K. sayılı kararla; tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı için hukuken geçersiz olduğu, bu sözleşme nedeniyle davacı tarafından ... Köyü tüzel kişiliğine ödeme yapıldığı, geçersiz sözleşmelerde herkesin aldığını iade etmekle yükümlü bulunduğu, bu nedenle davacının taşınmaz için ödediği bedelin güncel değerini köy tüzel kişiliğinden, muhdesat bedelini de Hazineden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebileceği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; davacının 1977 yılında yapılan geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince bilirkişi tarafından
37.600 TL"yi davalı Hazineden sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği talep edilebileceği, davacı vekilinin 01/10/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle dava konusu taşınmazların zemin değeri olarak 30.034,60 TL"nin davalı belediyeden tahsilini istediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 30.034,60 TL"nin davalı belediyeden, 37.600 TL"nin davalı Hazineden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ayrı ayrı tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalıların temyizi üzerine Dairece verilen 24/05/2021 tarihli ve 2021/2649 E. 2021/5305 K. sayılı kararla onanmıştır.
Onama kararına karşı, davalılar karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1) Düzeltilmesi istenilen Yargıtay kararında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre; davalı Hazinenin tüm, davalı belediyenin sair karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
2) Davacı tarafça dayanılan sözleşme; mahkemece uyulan bozma kararında da açıklandığı üzere, tapulu taşınmazın satışına ilişkin olup, TKM md 634 (TMK md 706), BK md 213 (TBK md 237) ve Tapu Kanunu md 26 uyarınca resmi şekilde yapılmadığı için hukuken geçersizdir. Bu nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmayacağından, davacı taraf ancak ödemiş olduğu satış bedelini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalı belediyeden geri isteyebilir. Diğer bir anlatımla, hukuken geçersiz olan bu sözleşme sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet ilkesinin uygulanması ancak geçersiz sözleşme nedeniyle alıcının isteyebileceği iade tutarının geçerli sözleşme ile elde edeceği menfaatten fazla olamayacağının gözetilmesi gerekir.
Somut olayda; mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişiler, dava konusu taşınmazların rayiç değerlerini toplam 30.034,60 TL, ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet uyarınca ulaştığı güncel değeri ise 79.132,75 TL olarak belirlemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; davacının geçersiz sözleşme nedeni ile isteyebileceği iade tutarının, geçerli sözleşme ile elde edeceği menfaatten fazla olamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacının denkleştirici adalet ilkesi uyarınca talep edebileceği bedelin 79.132,75 TL olduğu ancak davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile (taşınmazların rayiç değeri olan) 30.034,60 TL"yi talep ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Ne var ki, sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması gerekirken zuhulen onandığı bu defa yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalı belediyenin bu yöne ilişen karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin tüm, davalı belediyenin sair karar düzeltme isteminin reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı belediyenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairece verilen 24/05/2021 tarihli ve 2021/2649 E. 2021/5305 K. sayılı onama kararının KALDIRILMASINA ve hükmün gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istek halinde davalı belediyeye iadesine, 490 TL para cezasının düzeltme isteyen davalı hazineden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 09/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi