17. Hukuk Dairesi 2016/721 E. , 2016/2277 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin müşterek çocuğu ...’nin, davalıların trafik sigortacısı, işleteni ve sürücüsü olduğu aracın 16/06/2004 tarihinde çarpması sonucu vefat ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 6.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi, maddi tazminat kapsamında davacılara toplam 9.700,00 TL ödeme yaptıklarını ve bu nedenle davacıların sigorta şirketini ibra ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı ... vekilince temyiz edilmiş, Daire"mizin 07.04.2014 gün 2013/4312 Esas - 2014/5178 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyulmasından sonra mahkemece, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava devam ederken davalı ... şirketi tarafından maddi tazminat davacılara ödenmiş olduğundan ve maddi tazminat yönünden davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından biri tarafından yapılan ödeme nedeniyle diğer tarafından da borcu kalmayacağı gerekçesiyle konusuz kalan bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden davacılar tarafında davalılardan müştereken tahsili istemi dava açılmış ise de davalı ... şirketinin manevi tazminat yönünden her hangi bir sorumluluğu bulunamayacağından davalı ... şirketine karşı manevi tazminat yönünden açılan davanın reddine, manevi tazminat yönünden davacılar tarafından davalı ..."ya karşı açılan davanın kısmen kabulü ile davacı ... ve davacı ... için ayrı ayrı olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın 16/06/2004 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, davalı ..."in ceza dosyasındaki ifadesinde çiftçi olduğu görülmüş ise de davalının ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı bir miktar fazla olup, daha az manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.