17. Hukuk Dairesi 2016/1997 E. , 2016/2280 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAVACILAR : 1-...
2-...
3-...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Antalya .... sayılı dosyasında davacılar vekili, davacılardan Mükerrem"in eşi diğerlerinin babası olan ....."ın motorsikletle seyri sırasında, davalılardan ..."nin işleteni, ....ın trafik sigorta şirketi olduğu çöp kamyoneti ile kazası sonucu ...."ın yaşamını yitirdiğini, kaza tespit tutanağına göre davalı ...."ın asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan talep üzerine davacılara 29/01/2015 tarihinde 43.515,00 TL ödeme yapıldığını, bu miktarın müvekkillerinin maddi zararını karşılar nitelikte olmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacılardan ....için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ....n müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacılardan .... için 5.000,00 TL, .... için ayrı ayrı 7.000,00 TL, .... için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 24.000,00 TL manevi tazminatın davalı ....müştereken ve müteselsilen tahsilini, 23/01/2015 tarihli ibranamenin iptal ettirilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 03.12.2015 tarihli ön inceleme duruşma tutanağı ile davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden davanın tefriki ile yeniden esasa kaydının yapılmasına karar verilmesi üzerine temyize konu....sayılı dosyası açılmıştır. Belirtilen ön inceleme duruşmasında davacılar vekili, tüm davalılar aleyhine açılan maddi tazminat talebinden feragat etmiştir.
...
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde hizmet kusuruna dayalı olarak açılan davada idari yargının görevli olduğu bildirilerek, görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” denilmektedir. Anılan Yasanın sekizinci kısmının “İşletenin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kişilerle, kamu tüzel kişilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına bağlı olmaları ön görülmüştür. Bu düzenleme itibariyle yasa, kamu idare ve kurumlarına ait ve bu arada kamu hizmetine tahsis edilen motorlu araçların verdikleri zararlardan dolayı, trafik olaylarından doğan zararların özelliği gözönünde tutularak, kamu idare ve kurumlarının özel kişilerle eşit şartlarda aynı esaslara göre sorumlu tutulması gerektiğini ifade etmiştir. Aynı şekilde anılan yasanın görev ve yetkiye ilişkin 11/01/2011 tarihinde değişikliğe uğrayan 110. maddesinde "işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür." şeklinde ifade edilmiştir. Yasanın anılan bu hükümleri karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre değil,“işleten” sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulabilecektir. Bu durumda, davalı ..."nin işleteni olduğu aracın neden olduğu zararın tazmini isteği ile açılan davanın, bu kuralları uygulamakla görevli adli yargı yerinde görülmesi gerekirken mahkemece, davalı belediye yönünden tefrik kararı verilmesi ve açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin yargı yolu bakımından usulden red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin
...
alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 25/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.