3. Hukuk Dairesi 2021/6015 E. , 2021/11093 K.
"İçtihat Metni"Davacılar ... vd. ile davalılar ... vd. Aralarında birleştirilerek görülen tazminat davalarına dair Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22/10/2020 tarihli ve 2020/227 E. 2020/368 K. sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 24/05/2021 tarihli ve 2021/2625 E. 2021/5302 sayılı karara karşı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar Nihat ve Ayşe; çocukları ... ve ..."ın, amca çocukları Mehmet ile birlikte 27/07/2012 tarihinde davalıların kazarak taş ve maden aldıkları ocakta biriken suya girdikleri sırada boğularak vefat ettiklerini, ...’in 13, ..."ın ise 16 yaşında olduğunu, davalılardan ... Madenciliğin alanı kazan ve kullanan firma, davalı ..."in bekçi, diğer davalıların ise şirketin ortakları ve buradan kar elde eden kişiler olduklarını, meydana gelen olay nedeniyle davalıların yargılandıklarını ileri sürerek; her bir çocuk için ayrı ayrı olmak üzere 100.000"er TL manevi, şimdilik 100"er TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmişlerdir.
Birleşen davada davacılar ... ve ...; aynı olayda çocukları Mehmet"in boğularak vefat ettiğini, davalıların meydana gelen bu olayda kusursuz sorumlu olduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, her biri için ayrı ayrı 100.000 TL manevi, şimdilik 100 TL maddi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmişlerdir.
Davacılar vekili 16/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin taleplerini arttırarak tazminatın olayın meydana geldiği 27/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar ... Madencilik, ..., ... ve ...; şirketin tüzel kişiliğe haiz olması nedeniyle şirket ortakları bakımından davanın husumetten reddinin gerektiğini, esas bakımından ise; olayın vuku bulduğu yerin şantiye dışında olup şirketin çalışma sahası dışında olduğunu, davalı ..."in şirket hisselerini 23/03/2012 tarihinde devralmış olması nedeniyle bu tarihten önceki olaylardan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, yine olay yerinin 2008 tarihinden sonra su tutmaya başladığı için davalı ..."in hiç bir sorumluluğunun bulunmadığını, ölen çocukların hurdacılıkla uğraşmaları nedeniyle sürekli bu alanda bulunduklarını ve mümeyyiz olduklarını, olayda yüzde yüz kusurlu olduklarını, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Davalılar ... ve ...; hukuki sorumluluğun şirket tüzel kişiliğine ait olduğunu, taraflarına husumet yöneltilmesinin uygun olmadığını; her ikisinin de olay tarihinde şirket hissedarı olmadığını, boğulma olayının maden sahası dışında gerçekleştiğini ve çalışmaların maden sahası dışına taşmadığını; çocukların idrak edecekleri yaşta olduklarını ve tam kusurlu olduklarını savunarak, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece; davalılardan ..., ... ve ... aleyhine açılan davaların ayrı ayrı reddine, diğer davalılar yönünden asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, davacı ... için oğlu ... nedeniyle 19.488,93 TL maddi ve 8.000 TL manevi, oğlu ... nedeniyle 16.506,16 TL maddi ve 8.000 TL manevi, davacı ... için oğlu ... nedeniyle 20.182,12 TL maddi ve 8.000 TL manevi, oğlu ... nedeniyle 17.119,35 TLmaddi ve 8.000 TL manevi, davacı ... için 16.980,87 TL maddi ve 8.000 TL manevi, davacı ... için 19.126,64 TL maddi ve manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber tahsiline dair verilen hüküm; asıl ve birleşen davada davacılar vekili ile davalılardan ... Mad. İnş. Taah. Ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti, ... ve ... vekillerinin temyizi üzerine, Dairece verilen 22/10/2019 tarihli ve 2019/3772 E. 2019/8243 K. sayılı kararla; tarafların sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, davacılar lehine takdir edilen manevi tazminat tutarlarının az olduğu, yine davalılar lehine reddedilen maddi ve manevi tazminatlar bakımından vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; maddi tazminatlara ilişkin hüküm kesinleştiği için karar verilmesine yer olmadığına, asıl ve birleşen davada manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacılar Nihat ve Ayşe için çocukları ... ve ... nedeniyle ayrı ayrı 25.000’er TL’den 50.000’er TL manevi tazminatın, davacı ... ve ... için 25.000’er TL manevi tazminatın davalılar ... ile ..."den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber tahsiline dair verilen hüküm; asıl ve birleşen davada davacılar vekili ve katılma yolu ile davalılar ... ile ... vekillerinin temyizi üzerine, ne Dairece verilen 24/05/2021 tarihli ve 2021/2625 E. 2021/5302 K. sayılı kararla; davacılar vekilinin tüm, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, asıl ve birleşen davacılar lehine yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğ karar bozulmuştur.
Bozma kararına karşı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1) Düzeltilmesi istenilen Yargıtay kararında açıklanan gerekçelere göre, davacılar vekilinin davalı ... vekili tarafından verilen katılma yolu ile temyiz dilekçesine yönelik karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
2) Davalı ... vekili, temyiz dilekçesine karşı düzenlediği temyize cevap dilekçesiyle karara ilişkin temyiz itirazlarını ileri sürmüşse de, söz konusu dilekçenin, HUMK"nın 433 ncı maddesinde öngörülen on günlük yasal süre geçtikten sonra mahkemeye verildiği, bu itibarla davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken zuhulen Dairece temyiz talebinin kabulüne karar verildiği, bu defa yapılan inceleme neticesinde anlaşıldığından, davacılar vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir
3) 6098 sayılı TBK’nın 56 ncı maddesi gereğince; hâkim, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir; hakimin taktir edeceği tazminatın miktarı, olayın özel durumu göz önünde tutularak adalete uygun olmalıdır.
Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayacak tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminatın amacı mağduru cezalandırmak veya onu muzayaka haline düşürmek olmayıp, mağdurun acısını bir nebze olsun gidermek ve onu ruhen tatmin etmektir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Nitekim 22/06/1966 tarihli ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde de, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri karar yerinde objektif ölçülere göre uygun bir biçimde göstermelidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; olayın özelliğine ve davalıların kusur durumuna göre davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarının hakkaniyete ve adalete daha uygun olması nedeniyle mahkeme kararının onanması gerekirken zuhulen bozulduğu bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacılar vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme isteğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin davalı ... vekili tarafından verilen katılma yolu ile temyiz dilekçesine yönelik karar düzeltme isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı ... vekilinin katılma yoluyla verdiği temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle Dairece verilen 24/05/2021 tarihli ve 2021/2625 E. 2021/5302 K. sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz eden davalı ..."e iadesine, bakiye 10.187,20 TL temyiz harcının temyiz eden davalı ..."ye yükletilmesine, 09/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi