3. Hukuk Dairesi 2016/2043 E. , 2017/11878 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yargılama sırasında istirdat davasına dönüşen menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile boşandıklarını ... 1. Aile Mahkemesi"nin 07/05/2007 tarihinde 2006/648 Esas, 2007253 Karar sayılı ilam ile davalı lehine 100,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk Edanur yönünden 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, nafaka borcunu banka kanalıyla ve elden ödemiş olmasına rağmen davalının birikmiş nafaka alacağı ve cari nafaka alacağı olduğundan bahisle, aleyhine icra takibi başlattığını ve nafaka yükümlülüğünü yerine getirmeme suçunu işlediği gerekçesiyle hakkında şikayette bulunulduğunu ileri sürerek, ... 22. İcra Müdürlüğü"nün 2009/6598 Esas sayılı dosyasına 17.800 TLnafaka alacağı, 4.956,52-TL faiz ve 676,40TL tahsil harcı olmak üzere 23.433,32 TL ödediğini, 10.000,00 TL fazla ödeme yaptığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile davalının %20"den az olmamak üzere kötü niyet tazminatıyla cezalandırılmasına karar verilmesini; yatırılan paranın davalı tarafından icra dosyasından çekilmesi halinde fazladan ödenen miktarın iadesini istemiştir. Yargılama sırasında davalı icra dosyasından parayı çektiğinden davaya istirdat davası olarak devam olunmuştur.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu alınmış, davacının nafaka borcunun bir kısmını davalının banka hesabına yatırdığı, 7.030,00 TL’lik bu ödemenin davalı tarafından icra dosyasına bildirilmediği, davacının nafaka bedeli işlemiş faiz ve tahsil harcı toplamı olarak 15.354,66TL ödemesi gerekirken fazladan para yatırdığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüyle, ... 22. İcra Müdürlüğü"nün 2009/6598 sayılı takip dosyasında fazladan ödenen 8.430,67 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Uyuşmazlık; birikmiş nafaka ve cari nafaka alacağına dayalı icra takibine yönelik menfi tespit davası olup, yargılama sırasında istirdat davasına dönüşmüştür. Davacı dava dilekçesinde faiz isteminde bulunmamış ancak, 01.10.2015 tarihli celsede ıslah talebinde bulunarak bilirkişi raporu ile hesaplanan 8.430,67 TL ‘lik tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesini istemiştir.
Bu durumda; hakkında açılan davayla birlikte davalının temerrüde düştüğü, bu nedenle davacının ıslah talebinde bulunduğu tarihten itibaren faiz isteyebileceği gözetilerek, hüküm altına alınan tutara, ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken, mahkemece davacının faiz talebi yönünden olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmemiş olması doğru değil ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendindeki “ 8.430,67-TL"nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” ibaresinin çıkartılarak yerine " 8.430,67 TL"nin ıslah tarihi olan 01 .10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ” sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.