MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

2010 yılında yapılan 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesi uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro sırasında, ... köyü 112 ada 16 parsel sayılı 2.393,18 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Ocak 2009 tarih 554 sayfa nolu tapu kayıtları uygulanarak, 551 parsel numarasıyla ... adına tescilli olduğu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla ... adına orman rejimi dışına çıkarıldığından söz edilerek beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla ... adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve ...’ün zilyetliğinde bulunduğu açıklaması yazılarak tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., 112 ada 16 parsel sayılı taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğu, 2/B madde koşullarını taşımadığı halde ... adına orman rejimi dışına çıkarıldığı iddiasıyla, orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptal edilerek orman niteliği ile ... adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı ... ve davalı ...nin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.03.2013 gün ve 2012/10812 E. - 2013/2181 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Çekişmeli taşınmazın eylemli durumuna ilişkin ziraat, orman bilirkişinin asıl raporu ve mahkeme gözleminin uyumlu ise de orman bilirkişinin ek raporunda taşınmaz üzerinde orman ağacının bulunmadığı, asıl raporda belirtilen orman ağaçlarının dava dışı 18 numaralı parsel içinde kaldığının açıklandığı, anılan çelişkinin giderilmediği, taşınmazın eylemli durumu hakkında duraksama olduğu, bu sebeple yeniden keşif yapılarak taşınmazın eylemli durumunun tereddütsüz belirlenmesi, taşınmazın kısmen veya tamamen eylemli orman olduğunun tespiti halinde 4999 sayılı Kanun ile değiştirilen 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ve 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi, uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu ... Müdürlüğünce tespit edilen yerlerin, talep üzerine ... Bakanlığınca ... Müdürlüğüne tahsis edileceği ve tahsisi yapılan bu yerlerin ... adına tapuya orman vasfıyla tescil edileceği hükme bağlandığı gözetilerek orman niteliği ile ... adına, eylemli orman olmayan kesim yönünden ise tesbit gibi tescile karar verilmesi..." gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra çekişmeli taşınmazın üzerinde orman ağacı bulunmadığı, tarım arazisi niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1948 yılında tamamlanarak kesinleşen orman kadastrosu, 1978 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp 09.05.2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.