MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında ... ilçesi, ... mahallesi 364 ada 393 parsel sayılı 17686,61 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Mayıs 1931 tarih ve 20 ilâ 26 nolu tapu kayıtları ile ... Vakfı adına tesbit edilmiştir.
Davacı ..., taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin (A) harfi ile gösterilen 2965,50 m² yüzölçümündeki bölümünün orman niteliği ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 14721,11 m² yüzölçümündeki bölümünün ise tespit gibi Süleymanpaşa Vakfı adına tapuya tesciline karar verilmiş, ... ve ... Genel Müdürlüğünün temyizi üzerine, hüküm 20. Hukuk Dairesinin 14.01.2014 tarih ve 2013/10303 E. 2014/538 K. sayılı ilâmıyla onanmıştır.
Davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin karar düzeltme talebi üzerine yapılan karar düzeltme incelemesi sonrasında Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.06.2014 tarih ve 2014/2817 E. 2014/6773 K. sayılı karar düzeltilme ilâmında: "... tarafından açılacak davalarda, orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı kural olarak kesinleşmiş orman kadastro çalışmasının uygulanması suretiyle çözümlenir. Somut olayda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Mahallesinde 18.10.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunduğuna göre, sorunun çözümünün kesinleşen orman kadastro çalışmasının uygulanması suretiyle yapılması gerekecektir. Buna göre, mahkemece yapılan keşifte görev alan uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın tamamının kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalan yerlerden olduğu tesbit edilmiştir.
Hal böyle olunca, davacı ... tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre yapılan inceleme ve araştırmaya dayanılarak yazılı olduğu üzere kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir." denilerek önceki onama kararı kaldırılmış ve hüküm bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilâmına uyan mahkemece bozma sonrasında yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp 18.10.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.