MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ..., 11.03.2014 havale tarihli dava dilekçesi ile, ... ilçesi ... mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında parsellerin orman vasfı ile ... adına tespit gördüğünü, taşınmazların babaları ..."dan kendilerine intikal ettiğini, bu sebeple orman vasfı ile ... adına yapılan tespitin iptali ile taşınmazların belgesizden ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğinden adlarına tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiş iken 07.04.2014 havale tarihli dilekçesi ile dava ettiği taşınmazlara komşu taşınmazların ... ilçesi, ... mahallesi 293 ada 5 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu bildirmiş, 28.10.2014 tarihli celsedeki beyanında ise ... ilçesi, ... mahallesi 293 ada 5 ve 9 parsel sayılı taşınmazların kendisine ait olduğunu, dosya içerisinde bulunan kadastro müdürlüğünün 29/04/2014 tarihli yazısı ekindeki krokide dava ettiği yerleri gösterdiğini, dava ettiği yerlerden bir parçasının 293 ada 5 parsel sayılı taşınmazın devamında olan 304 ada 445 sayılı orman parseli içerisinde kalan taralı yer, diğerinin ise yine kendisine ait olan 293 ada 9 parsel sayılı taşınmazın devamında bulunan 304 ada 445 sayılı orman parseli içerisinde kalan kırmızı ile taralı yer olduğunu, dava konusu taşınmazların 2/B arazisi olarak orman sınırları dışına çıkartılmadığını, bu iki parça taşınmaz üzerinde kendisinin ev, ahır, garaj, samanlık ve fındıklığının bulunduğunu, taşınmazların uzun yıllar önce orman niteliğini kaybettiğini, orman ile hiçbir ilgisinin kalmadığını, bu sebeple 304 ada 445 orman parseli içerisinde kalan krokide kırmızı ile taralı taşınmazların orman niteliğini kaybetmiş olması nedeniyle 2/B arazisi olarak ... adına tespit edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; bir taşınmazın 2/B sınırları dışına çıkartılması hususunda idarenin zorlanması imkanı bulunmadığından davacının idareyi 2/B işlemi yapmak konusunda zorlayıcı nitelikte böyle bir dava açmakta hukuki yararı ve dolayısı ile aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman sınırları içinde kalan taşınmazın 2/B madde gereğince orman sınırları dışına çıkarılması istemine ilişkindir.
Yörede 18/10/1978 tarihinde askı ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Orman Kanunun değişik 2. madde uygulama çalışmaları ile itirazlı yerler yönünden ise 26/06/1980 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu vardır. Ayrıca, 12/02/2014 tarihinde askı ilânına çıkarılan ve eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu yapılmış ormanlarda
2/B uygulama çalışmaları ve sınırlandırma sırasında orman olduğu halde orman sınırları dışında kalan ormanların kadastrosu ile bu ormanlarda 2/B uygulama çalışmaları bulunmakta olup, tesis kadastrosu ise 2007 yılında yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.