Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10826
Karar No: 2021/11099
Karar Tarihi: 09.11.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/10826 Esas 2021/11099 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/10826 E.  ,  2021/11099 K.

    "İçtihat Metni"

    SERİK 1. ASLİYE HUKUK (TÜK. MAH. SIF.) MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin tarafın istinaf başvurusunun usulden reddine, davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına yönelik olarak verilen karar, davacı vekili ve davalı ... Otel vekili tarafından duruşmalı, diğer ilgili SGK tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 09/11/2021 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ...geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, T... Müdürü olarak görev yapmakta iken 09-12 Ocak 2014 tarihlerinde ...’te bulunan davalı şirketin işlettiği ... Otel’de Genel Müdür ve Yönetim Kurulu’nun da katılımıyla gerçekleştirilen ... 2014 Zirvesi’ne görevli olarak katılmak üzere 09.01.2014 tarihinde giriş yaptığını, otelde kaldığı 10.01.2014 tarihinde, duş alıp kabinden çıkmak için sağ elini kabinin sürgülü kapısının tokmağına uzattığında kabin camının aniden büyük bir patlama ile paramparça olduğunu, patlayan camın vücudunun çeşitli yerlerine ve özellikle sağ el ve koluna isabet ederek ciddi şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, yaşanan olayla ilgili tedbirsizlik ve özen eksikliğinden kaynaklı davalı yanın sorumluluğunun mevcut
    olduğunu, davalı tarafça işletilen otelde başına gelen ağır yaralanmayla sonuçlanan olay neticesinde olay tarihinden bugüne kadar yaptığı ve belirsiz bir süre boyunca da yapmak zorunda kalacağı harcamalara mahsuben, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL maddî tazminat ile,
    300.000,00-TL manevî tazminat olmak üzere toplam 310.000,00-TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 14.377,49 TL maddi tazminatın davalı ... Otel İşletmeleri İnş. San. Ve Tic. A.Ş."den alınarak davacıya ödenmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... Otel İşletmeleri İnş. San. Ve Tic. A.Ş."den alınarak davacıya ödenmesine, dahili davalı ..."ya usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin istinaf talebinin usulden reddine, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK"nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 09/04/2019 tarihli ve 2014/629 Esas, 2019/254 Karar sayılı kararının düzeltilerek, esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Türk hukuk sisteminde hüküm sadece davada taraf olanlara yönelik dolarak verilebilir ve hükmü temyiz etme hakkı da davada taraf olan kişilere aittir. Bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen kimse, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi "mecburi dava arkadaşlığı" dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez. Davaya dahil edilen kimse davada davalı sıfatının kazanamayacağı gibi, bu kişi aleyhine hüküm de kurulamaz.
    HMK."nın 58. md. hükmüne göre dava açıldıktan sonra davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatının kazanılması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almamakta olup; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen şahıslar dışında hüküm kurulamayacağı gibi mecburi dava arkadaşlığı dışında dahili dava edilerek yargılama yapılması uygun da görülmemektedir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; dahili davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli olup buna göre SGK davada taraf olmayıp, hakkında kurulmuş bir hüküm de bulunmadığından kararı temyiz etme hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle SGK"nın temyiz isteminin reddi gerekir.
    2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının tüm, davacının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3- Dava, davacı tüketicinin davalı şirketin işlettiği otelde yaralanması sonucu uğramış olduğu maddi- manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 14.377,49 TL maddi tazminatın davalı ... Otel İşletmeleri İnş. San. Ve Tic. Aş"dan alınarak davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... Otel İşletmeleri İnş. San. Ve Tic. Aş"dan alınarak davacıya ödenmesine, dahili davalı ..."ya usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince ise, “davacı tarafça 10.000,00 TL maddi tazminat istenmiş olmasına ve davacının herhangi bir ıslahının bulunmamasına rağmen mahkemece talebi aşar şekilde 14.377,49 TL maddi tazminata hükmedilmesi isabetli değildir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olmakla dairemizce resen gözetilmesi gerekir. Bu sebeple davalı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulü ile hüküm altına alınan maddi tazminat miktarının 10.000,00 TL olarak düzeltilmesi gerektiği” gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı ... Otel İşletmeleri İnş. San. Ve Tic. Aş"dan alınarak davacıya ödenmesine şeklinde hüküm tesis edilmiştir. 14.05.2018 tarihli davacı vekilinin, bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin sonuç kısmında “dava dilekçemizin ıslahı ile , sübut bulan davamızın kabulü ile davacının yurtdışı ve yurtiçi
    masraf ve tedavi giderleri nedeniyle uğramış olduğu toplam 24.568,60 TL maddi tazminatın davalılardan ve 300.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Otel ... Ltd. Şti den alınarak, davacı müvekkile verilmesine, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına” şeklinde beyanının yer aldığı, ayrıca, 23.10.2018 tarihli celse ile “Davacı tarafa bilirkişi raporunda tespit olunan 24.568,60 TL üzerinden başlangıçta yatırılan 170,78 TL nin mahsubu ile 240,79 TL eksik peşin ilam ve karar harcını yatırmak üzere gelecek celseye kadar süre verilmesine” şeklinde ara karar kurulduğu, davacı vekili tarafından 26.11.2018 tarihinde tamamlama harcının yatırıldığı anlaşılmaktadır.
    Davacının başlangıçta fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL üzerinden açtığı maddi tazminat talebini usulüne uygun şekilde artırdığının kabulü gerekmektedir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince bu husus gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    4-Bölge Adliye Mahkemesince, “Hüküm altına alınan tazminatlara,dava dilekçesindeki talep doğrultusunda haksız eylem tarihi olan 10/1/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken mahkemece faize hükmedilmemesi hatalı görülmüş ise de; bu hususta davacının açık istinafı bulunmadığından HMK.355 maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak inceleme yapılması sebebiyle eleştiri konusu yapılması ile yetinildiği” yazılı ise de, davacı vekiline, mahkeme gerekçeli kararının E-tebligat yoluyla 21.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, 04.10.2019 Uyap havale tarihli ve “gerekçeli istinaf dilekçesidir” başlıklı dilekçesi ile mahkemece hükmedilmeyen faize ilişkin de istinaf itirazının bulunduğu, talebinin ise hükmedilen tazminata olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz şeklinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince anılan bu husus da gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eleştiri yapılmakla yetinilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle SGK"nın temyiz isteminin reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 3 ve 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 3.050 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 922,18 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 09/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verild



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi