21. Hukuk Dairesi 2018/3557 E. , 2019/4059 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre feri müdahil vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
A)Davacı İstemi :
Davacı, davalı işveren ..."in talimatı altında ...-... arasında yolcu taşımacılığı yapılan dolmuşlarda şoför olarak çalıştığını belirterek, 17/05/1992 tarihinden 15/06/2015 tarihine kadar çalıştığının tespitine karar verilmesi talep ve dava etmiş, bilahare taleplerinin 17.5.1992-05.01.1996 dönemine ilişkin olduğunu belirtmiş, aşamada ıslah dilekçesi ile hizmet tespitini istediği tarih aralığını, davalı ..."in de kabul ettiği şekilde 17/05/1992 ile 30/05/1993 tarihleri arası olarak ıslah etmiştir.
B)Davalı Cevabı :
Davalılar; yersiz açılan davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
Mahkemece, davacıya ait ilk işe giriş bildirgesinin davalı işverence imzalı ve kaşeli olması, imzasının inkar tanıkların dava konusu dönemde davacının fiilen çalıştığını destekler nitelikteki beyanları dikkate alındığında, davacının davalı işveren nezdinde 17/05/1992-30/05/1993 tarihleri arasında hizmet akdi ile kesintisiz fiilen çalıştığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle "Davacının davasının KABÜLÜ ile, Davacı ..."ın davalı ... nezdinde işçi olarak 17/05/1992-30/05/1993 tarihleri arasında hizmet akdi ile çalıştığının tespitine..." karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
SGK vekili istinaf dilekçesinde, fer"i müdahil sıfatıyla yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini, ayrıca işe giriş bildirgesinin yeterli olmayıp, tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürmektedir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu ;” İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, davacı hakkında davalıya ait işyerinden düzenlenen ve hak düşürücü süre içinde Kuruma intikal ettirilmiş işe giriş bildirgesi, davalı işverenin ve dinlenen kamu tanığının beyanı karşısında, mahkemenin davacının davalıya ait işyerinde 17/05/1992-30/05/1993 döneminde çalıştığına dair yaklaşımı isabetli ise de; aşamada davaya konu talebin daraltıldığı, buna göre davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği; ayrıca, 6552 Sayılı Kanunun 64. maddesi ile değişik 5521 Sayılı Kanunun 7. maddesi 4. fıkrasında “ Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemeye göre davalı Kurumun fer’i müdahil olarak davaya katılmasına, 6100 sayılı HMK"a göre feri müdahil, davanın tarafı olmayıp leh ve aleyhine hüküm kurulmasının hukuken mümkün bulunmamasına göre, 6552 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin yürürlüğünden sonra açılan davada feri müdahil sıfatını taşıyan Kurum aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmedilemeyeceği” gerekçeleriyle SGK vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile mahkeme kararı kaldırılmasına ve “-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile 17/05/1992-30/05/1993 tarihleri arasında, davacı ... Kargidan"ın davalı ..."e ait işyerinde, hizmet akdine tabi, günün asgari prime esas kazanç ile çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” ve yargılama giderinden yalnızca davalı ...’in sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
E)Temyiz :
Fer’i müdahil vekili, istinaf başvuru gerekçelerini tekrarlayarak mahkeme kararının bozulmasını talep etmişlerdir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerince davacı adına düzenlenen 17/05/1992 tarihli işe giriş bildirgesinin bulunduğu, Kuruma bildirilen çalışmalarının olmadığı, tanık dinlenildiği ancak hizmet cetveli alınmadığından kayıtlı çalışan olup olmadıklarının anlaşılamadığı, davacı şoför olarak çalıştığını iddia ettiği ancak davacının ehliyetinin olup olmadığı ve iddia konusu aracı kullanırken adına yazılan trafik cezası olup olmadığının araştırılmadığı ve tanık beyanı ile sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, dinlenen tanıkların hizmet cetvelleri alınarak nizalı dönemde davalı işyerinde ve komşu işyerinde çalışmalarının olup olmadığı tespit edilmeli, davacının ehliyeti olup olmadığı ve davalıya ait hangi aracı kullandığı tespit edilerek, bu aracı kullanırken nizalı dönemde adına yazılan trafik cezası bulunup bulunmadığı araştırılarak çıkacak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince davalı kurum vekilinin istinaf başvurusu yargılama gideri yönünden kabul edilmişse de, yukarıda açıklanan nedenlerle kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olduğundan fer’i müdahil vekili tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASI gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.