Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2086
Karar No: 2017/11921
Karar Tarihi: 14.09.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/2086 Esas 2017/11921 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/2086 E.  ,  2017/11921 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ)MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti Kararına itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalıya ait ... plakalı aracın 11.11.2010 tarihinde maddi hasarlı kazaya karıştığı ve aynı tarihte tamir ve onarımı için kendisine ait işyerine bırakıldığını,... Sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açıldığını ve araç için eksper görevlendirildiğini, eksperin araç üzerinde gerekli gözetim ve tespit yaptığını, ayrıca kendilerinden de aracın parça ve işçilik dahil tüm tamir giderleri için tespit istediğini, kendileri tarafından yapılan tespitte 11.800 TL maliyet belirlediklerini,... Sigorta ile yapılan görüşme ile aracın parça ve işçilik dahil tamiri için 9.500 TL üzerinde anlaşıldığını, söz konusu bedelin aracın tamiri tamamlandıktan sonra sigorta tarafından davalı hesabına yatırılacağı, bedelin daha sonra davalı tarafından kendilerine verileceği hususunu davalıya bildirdiklerini, davalının onayını aldıktan sonra mutabakat zaptı imzalanarak... Sigorta ile mutabakat sağlandığını, aracın tamirinin 10.12.2010 tarihinde tamamlandığını, hasar harici olarak da davalının talebi ile bir takım parça ve işçilikleri de yapıldığını, davalının aracı teslim aldığını ve sigortadan gelecek parayı tahsil eder etmez kendilerine vereceğini bildirdiğini, araca ilişkin parça ve işçilik giderini 27.12.2010 tarihinde davalı adına faturalandırdığını, aracın davalıya teslimi sonrasında 06.01.2011 tarihinde... Sigorta tarafından tamir bedeli 9.524 TL"nin davalının hesabına yatırıldığını, söz konusu bedelin istenmesine rağmen davalı tarafından kendilerine verilmediğini, taraflar arasında sağlanan mutabakat gereği tüm edimlerini yerine getirdiklerini, tamirde tamamen orjinal parçalar kullandıklarını, davalı tarafından ayıplı ifa dolayısıyla kendilerinden talepte bulunması için kanunun aradığı 30 günlük ihbar süresinden sonra 20.01.2011 tarihinde tüketici hakem heyetine başvurulduğunu ileri sürerek; hakem heyeti tarafından 11.02.2011 tarihli karar ile ""Tüketicinin aracına takılan, orjinal olmayan ve takilmayan yedek parçaların tamirci ...Motorlu Araçlar Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından orjinal yedek parça fiyatına göre yeniden fıyatlandırması ve hasar tespitinin tekrar yapılması"" gerektiğine dair verilen kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacı, birleşen dosyada ise; davaya konu araç tamir bedelinin tahsili için davalı aleyhine icra takibinde bulunduklarını, davalının, araca orjinal parça takılmadığı, faturada belirtilen bazı ürünlerin ise hiçbir şekilde takılmadığı, bunun üzerine tüketici sorunları hakem heyetine başvurarak tamir edilirken kullanılan parçaların ayıplı olduğunu tespit ettirdiğini, hakem heyetinin verdiği kararda orjinal yedek parça fiyatına göre yeniden fiyatlandırmaya ve hasar tespitinin tekrar yapılmasına karar verildiğini, hakem heyeti kararının iptali hakkında açılan davanın devam ettiğinden bahisle, takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek , itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı, aracı teslim aldıktan sonra incelettiğini ve takılan parçaların orjinal olmadığını tespit ettiğini, bunu davacıya söylemesine rağmen bir sonuç alamaması nedeniyle tüketici hakem heyetine başvurduğunu, hakem heyetinin orjinal yedek parça fiyatına göre yeniden fiyatlandırılması ve hasar tespitinin tekrar yapılması gerektiği yönünde karar verdiğini, davacının söz konusu kararı yerine getirmediğini, davacının araca yan sanayi parçalar takarak tahahhüdünü yerine getirmediğini belirterek, asıl ve birleşen davanın reddini, icra takibinin iptaline karar verilmesini ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; asıl davanın reddine, birleşen dava yönünden ise, hükme esas alınan bilirkişi raporu, hakem heyeti tarafından alınan bilirkişi raporu, eksper raporu, davacının dava dışı sigorta şirketine sunduğu yedek parça fiyat listesi dikkate alındığında araca takılan yan sanayi ürünü parçalar, takılmayan ve arızalı olarak takılan parçalar nedeniyle ortaya çıkan fiyat farkının 4.010,03 TL olduğu, bu bedelin davalı hesabına yatırılan 9.524 TL den indirilmesi gerektiği gerekçesiyle, birleşen davanın kısmen kabulüne ve davalı itirazının kısmen iptaline ve takibin 5.513,97 TL asıl alacak miktarı yönünden devamına, alacak hesaplamayı gerektirdiğinden icra inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından birleşen dava yönünden temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, asıl davada davaya konu tüketici hakem heyeti kararının iptali, birleşen davada ise; davacı tarafından davalı aracının tamirinden kaynaklanan tamirat bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptalidir.
    Somut olayda, davalının aracının davacı tarafından tamir edildiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının aracı tamir ederken orjinal parça kullanıp kullanmadığı ve bu itibarla ortaya çıkan fiyat farkının davalı hesabına dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeden indirilip indirilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Dosya içerisindeki bilgi belge ve beyanlardan, davaya konu davalıya ait aracın davacı tarafından tamir edildiği, tamir bedeli için davalı hesabına dava dışı sigorta şirketinden 9.524 TL yatırıldığı, söz konusu bedelin yapılan tamirat sonrasında da kazaya karıştığı ve pert olduğu, aracın bedelini sigorta şirketinden tahsil ettiği iddia edilmiş, davalı tarafça bu hususlarda bir itiraz olmadığı gibi, aksi de ispat edilmemiştir.
    Bunun yanında, mahkemece 28.03.2012 tarihli celsede davalı tarafa davaya konu aracı keşif gün ve saatinde adliye önünde hazır etmesi, hazır etmediği takdirde dava konusu araca takılan parçaların orjinal olup olmadığı hususundaki talebinden vazgeçmiş sayılacağıihtar edilmiş, davalı ihtara rağmen davaya konu aracı keşif gün ve saatinde hazır etmediğinden araç üzerinde keşif yapılamamıştır. Davalı vekili 12.10.2012 tarihli celsede aracın perte çıktığı için hazır edilemediğini beyan etmiştir.
    Hal böyle olunca; davalının mahkemece yapılan ihtara rağmen aracı keşif için hazır etmediği, bu itibarla araca takılan parçaların orjinal olup olmadığı hususundaki talebinden vazgeçmiş sayılacağı, davacı tarafından yapılan ve faturalandırılan ayrıca sigorta eksperi tarafından düzenlenen rapor kapsamında dava dışı sigorta şirketi tarafından davalı hesabına yapılan tamirat bedelinin aktarıldığı ve davalının (itiraz ve aksini ispat etmediği) aracının davaya konu tamirat sonrasında kendi kullanımında iken perte ayrılması sonucunda aracın bedelinin de sigorta şirketince karşılandığı hususları dikkate alındığında, davacının, dava dışı sigorta şirketi tarafından davalı hesabına aktarılan, dava konusu aracın tamir bedelinin tahsilini istemesinde haklı olduğunun açık olduğu açıktır.
    Bu durumda, mahkemece; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi