20. Hukuk Dairesi 2015/3766 E. , 2015/5181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .... köyü, .... mevkii 400 ada 1 parsel sayılı 14743,07 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle .... köyü tüzel kişiliği kullanımındaysa da, sit alanı içinde kaldığından, 2863 sayılı Kanunun 11 ve 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi gereğince adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman niteliğiyle adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar, ..... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.04.2011 gün ve 2011/4170 - 4426 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle, “...hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunun çelişkili ve yetersiz olduğu gibi çekişmeli parselin orman içi açıklığı olup olmadığı konusundaki araştırmanın yetersiz olduğu, bu nedenle aynı adadaki diğer parsellere ait kayıtlarının getirtilerek yeniden yapılacak keşifte çekişmeli parselin orman olarak sınırlandırılabilecek yerlerden olup olmadığının saptanması...” gerektiğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne, çekişmeli parselin tesbitinin iptaline ve orman niteliğiyle adına tapuya tesciline ilişkin verilen karar, tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05.02.2012 gün ve 2012/11484 - 2013/810 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...bozma kararına uyulduğu halde, gereklerinin yerine getirilmediği, çekişmeli parselin orman sayılan yerlerden ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi hükmüne göre orman içi açıklığı olup olmadığının yöntemince araştırılmadığı, çekişmeli parselin bulunduğu 400 numaralı adada yer alan parsellerin kadastro tesbit tutanakları var ise tesbitlerine esas alanın tapu ve vergi kayıtları, kadastro tesbiti kesinleşenlerin bu yolla oluşan tapu kayıtları itirazlı olan ya da hükmen kesinleşenlerin ilgili dava dosyaları ve hükmen oluşan tapu kayıtları ile kadastro tesbit tarihine en yakın zamanda çekilmiş hava fotoğrafı ve yine en yakın zamanda düzenlenmiş memleket haritaları, en eskisinden en yenisine kadar, imkan dahilinde tüm memleket haritaları ve hava fotoğrafları getirtilip dosyasına eklendikten sonra, yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi; çekişmeli parselin toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresinin incelenmesi; üzerindeki ağaç ve ağaççıkların sayısı, kapalılığı, hakim ağaç türü, çevresindeki taşınmazlardaki ağaç sayısı, hakim ağaç türü ve kapalılık durumunun belirlenmesi, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğraflarının çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmesi; çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmesi, orman kadastrosunun kesinleştiği 1967 yılında orman olup olmadığı, aynı adada yer alan diğer parseller ile bir arada gözetildiğinde orman içi açıklığı olup olmadığı, öncesi ya da eylemli durumu itibariyle yüksek eğimli makilik niteliğindeki ... ormanı olup olmadığının tereddüte yer bırakmayacak biçimde saptanması, 6831 sayılı Kanunun 4999 ve 6292 sayılı kanunlar ile değişik 7/1. maddesi gereğince herhangi bir nedenle sınırlama dışında kalmış orman olması nedeniyle orman olarak sınırlandırılabilme imkanı olduğu gözetilerek, oluşacak sonucu göre bir karar verilmesi...” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tesbit gibi adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1966 yılında yapılıp 11.10.1968 tarihinde ilân edilen ve 11.01.1969 tarihinde kesinleşen orman tahditi vardır, daha sonra 1981 yılında yapılan sınırlandırması yapılan ormanların aplikasyonu ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1991 yılında yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması dava tarihinden önce kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ..... Yönetimine yükletilmesine 02/06/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.