20. Hukuk Dairesi 2015/3418 E. , 2015/5184 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 26.02.2014 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, tayin olunan 30.09.2014 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı ... ile diğer taraftan ... vekili Av. ... ve ... vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalı adına kayıtlı olan eski ... köyü 102 ada 35 sayılı 1140 m² yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, aynı ada ve parsel sayısı ve 931,52 m² yüzölçümünde yeni haritası ile malik hanesi “Tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilerek 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 28.03.2011 ilâ 27.04.2011 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
... vekili, 19.04.2011 tarihli dilekçesi ile, çekişmeli parselin yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 1971 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen orman tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle ... adına tapuya tescili istemiyle kadastro mahkemesine dava açmıştır.
Kadastro mahkemesince, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uygulamasına ilişkin bir dava bulunmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dava konusu taşınmazın yenileme tutanağının tesbit gibi tesciline karar verilmiş ve dava dosyası Asliye Hukuk Mahkemesine aktarılmıştır.
Yargılama sırasında davalı tarafından dava, ...ye ihbar edilmiş, ... vekili tarafından davalı yanında fer"i müdahil sıfatı ile davaya katılınmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın orman tahdidi içinde kaldığı ve yapılan genel arazi kadastrosunun ikinci kadastro niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davalı adına oluşturulan tapu kaydının iptaline, çekişmeli parselin orman niteliğiyle ... adına tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman tahdidine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 6831 sayılı Kanuna göre 1970 tarihinde ... Serisi Devlet Ormanına ilişkin olarak hava fotoğrafları usûlüne göre yapılıp 27.03.1973 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Genel arazi kadastro işlemi 1989 tarihinde yapılmış, sonuçları 12.11.1990 ilâ 12.12.1990 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir. Bu çalışmalar sırasında dava konusu parsel, belgesizden tarla niteliğiyle edinme kısmında hiç kimsenin zilyet ve tasarrufunda olmayıp hali arazi niteliğinde olduğu belirtilerek ... adına tesbit ve tescil edilmiş, 12.11.2002 tarihinde ihale sonucu davalıya satılarak 29.11.2002 tarihinde tescil edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro tutanakları ve haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına, her ne kadar dava konusu taşınmazın ... tarafından ihale suretiyle davalı gerçek kişiye satılarak devir ve teslim edilmiş ise de, 1982 Anayasasının 169. maddesi uyarınca Devlet Ormanlarının mülkiyetinin devrolunamayacağı ve üzerinde özel mülkiyet kurulamayacağına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı ...ne verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve temyiz harcının istek halinde iadesine 02/06/2015 günü oy birliği ile karar verildi.