Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 41 ada 64 parsel B/5 nolu meskenini 27.9.1994 tarihinde davalıların miras bırakanı olan oğlu H.e ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, ancak H.in sağlığında bakım yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürüp, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, gerek miras bırakan H."in gerekse kendilerinin akdin yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, akit borçlusunun ölümü halinde, akdin alacaklısının akdin feshihi isteyebileceğini, ancak taşınmazın kaydının iptalini talep edemeyeceğini belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, bakım borçlusu olan davacının oğlu H.in sözleşme ile yüküm altına girdiği bakım edimini hakkıyla yerine getirmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar  verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
                                        -KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne  karar  verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının kayden maliki olduğu 41 ada 64 parsel B/5 nolu meskenini  27.9.1994 tarihinde ve ölünceye kadar bakma akdi ile oğlu H.e temlik ettiği, bakım borçlusu H.in 5.3.2006 tarihinde ölümünden sonra mirasçıları olan davalılara karşı 23.3.2006 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekirki, akit 27.9.1994 tarihinde yapılmış ve bakım borçlusu 5.3.2006 tarihinde ölmüştür. Akdin yapıldığı tarihten ölümü tarihine kadar yaklaşık 12 yıllık bir süre geçmiştir. Bu süre içerisinde bakım alacaklısının, borçlusuna karşı dava açmadığı gözetildiğinde, akdin gereklerinin bu süreyi kapsar şekilde yerine getirildiğinin kabulü gerekir.
Bu akidde, alacaklının ölümü, akdin son bulmasını gerektirir ise de borçlunun  ölümü ile akit son bulmaz. Bakma ve görüp gözetme mükellefiyeti borçlunun mirasçılarına geçer. Alacaklıya bu gibi hallerde borçlunun ölümünden itibaren bir sene içinde akdin feshini istemek hakkı ( Türk Medeni Kanununun 518.md.) tanınmıştır.
Esasen, davada bakım borçlusunun ölümünden itibaren Borçlar Kanununun 518. maddesinde öngörülen bir yıllık süre içerisinde açılmıştır.                                                           
5.6.1957 günlü ve 25/22 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi ölünceye kadar bakma akdinde borçlunun ölümü üzerine Borçlar Kanununun 518. maddesine göre alacaklının bir sene zarfında akdin feshini istemesi halinde alacaklı, borçlunun mirasçılarından akdin inikadı sırasında borçluya verdiği malı isteyemez, sadece borçlunun iflası halinde, iflas masasından isteyebileceği miktara eşit bir paranın kendisine verilmesini talep edebilir.
Oysa, mahkemece tapu iptal ve tescil yönünden davanın kabulüne karar  verilmiştir.
Hal böyle olunca, Borçlar Kanununun 518.maddesi hükmü gözetilmek suretiyle gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.