3. Hukuk Dairesi 2017/12867 E. , 2017/11973 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile evli olup müşterek çocukları olmadığını, birlikte yaşarlarken davalının sürekli uyguladığı şiddetten kurtulabilmek amacıyla kızına ait eve taşındığını, davalının onur kırıcı sözlerine, hakaretlerine, tehditlerine, ruhsal ve fiziksel şiddetine maruz kaldığını ayrıca davalının kendisini vücudunda kırık meydana getirecek şekilde darp ettiğini, davalının kusurlu davranışları nedeniyle eşinden ayrı yaşama hakkını kullandığını ve maddi desteğe ihtiyacı bulunduğunu beyan ederek 6.000,00 TL aylık tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı ile aralarında yaşanan olayların davacının kusurundan kaynaklandığını, kendisinin sağlık problemleri olduğunu, bu zor zamanlarında davacının kendisini terk ettiğini ve şoförü olduğunu iddia ettiği ve kendisinden yaşça çok küçük olan bir erkek şahısla aynı evde yaşamaya başladığını, bu nedenle ayrı yaşama hakkına sahip olmadığını ayrıca talep edilen nafaka miktarının da fahiş olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalının davacıyı darp ettiği ancak davacınında başka bir şahısla birlikte yaşaması nedeniyle davalının, davacının geçimini sağlaması yükümlülüğü olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı davacı eş yönünden tedbir nafakası istemine ilişkindir.
4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın, 197.maddesine göre de; Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği,ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.
Somut olayda, davalı davacının sadakatsizliğini ileri sürmüş, bu konuda tanık deliline başvurmuştur; ancak tanık beyanları kocanın iddiasını ispata yeter görülmemiştir. Kaldı ki davalı, davacıya karşı açtığı ... 10. Aile Mahkemesinin 2015/805 Esas, 2016/902 Karar sayılı boşanma dava dosyasında da davacının sadakatsizliğini ileri sürmüş; davacı vekilinin, müvekkilinin yaşı gereği kocasını aldatmasının mümkün olmadığını savunması üzerine mahkemece jinekolojik muayeneye karar verilmiş; ancak ara karar yerine getirilmeden kocanın davasından feragat etmesi nedeniyle dava reddedilmiştir. Bununla birlikte davalı, ... 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/1116 Esas, 2014/483 Karar sayılı dava dosyasında eşine karşı kasten yaralama suçundan ceza almış; hükmün açıklanması geri bırakılmış ve karar davalının itirazının reddedilmesi üzerine kesinleşmiştir.
O halde mahkemece; davacının, davalıdan şiddet gördüğü sabit olmakla, ayrı yaşamada haklılığını ispat ettiği kabul edilerek, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyete göre davacı lehine uygun bir miktar nafakaya hükmedilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.