Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/4414
Karar No: 2008/5958

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/4414 Esas 2008/5958 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2008/4414 E.  ,  2008/5958 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÇANAKKALE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 28/12/2007
    NUMARASI : 2007/171-2007/638

    Taraflar arasında görülen davada;
     Davacı,miras bırakanı R."ın dava konusu 25 ve 29 parsel sayılı taşınmazları mirastan  mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak diğer çocukları ve torunlarına temlik ettiğini ileri sürerek tapuların iptali ile muris adına tescili isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar,miras bırakan R."ın sağlığında taşınmazları  paylaştırdığını,davacıya bırakılan taşınmazın parasının verildiğini,davacının da buna karşılık  dava konusu taşınmazlardan hak talep etmeyeceğine dair belgeyi  imzaladığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece,davacı iddiası sabit görülmeyerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                                                             -KARAR-
    Dava,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriğinden,toplanan delillerden,dava konusu taşınmazlardan miras bırakan R.n adına  kayıtlı 29 parselin çıplak  mülkiyetinin 1/2"şer davalılar E.ve E.e satış suretiyle  temlik edildiği,25 parsel maliklerinin 2/12"şer payları  uhdelerinde  bırakarak 2/12  payı kardeşleri H.ye ,6/12 payı ise davalı N.."ye satış suretiyle temlik  ettikleri anlaşılmaktadır.
    Mahkemece,miras bırakan R.Ç."ın ölümünden önce  düzenlenen " özel mukavale" başlıklı 13.4.1994 tarihli resmi niteliğe haiz olmayan belgeye değer verilmek suretiyle murisin temlikleri mal kaçırma amaçlı  yapmadığı gerekçesiyle dava reddedilmişse de,doğmamış haktan vazgeçme olamayacağı gibi usulüne  uygun  tüm mirasçıları kapsayan  bir denkleştirme  olanağı dikkate alınmadan, hükme yeterli bir araştırma da yapılmaksızın davanın reddedilmiş olması doğru değildir.Bilindiği üzere;uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçek-ten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirascısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda  yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay  sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirascılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 
     Hemen belirtmek gerekirki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle  zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı,miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır . 
     Hal böyle olunca,öncelikle davadaki isteğin terekeye iade biçiminde olduğu gözetilerek davalılar E.,E.ve H."nin babaları R. S.ise,Türk Medeni Kanununun 640. maddesi koşullarının yerine getirilmesi,ondan sonra yukarıda açıklanan ilkeleri kapsar biçimde hükme  yeterli bir araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik  inceleme ve yanılgılı değerlendirme  ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
     Davacının, temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,12.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.            



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi