3. Hukuk Dairesi 2016/1435 E. , 2017/12005 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; muris ... "ın 02/09/2010 tarihinde sahibi olduğu ve hisseleri bulunan ... ili ... ilçesindeki taşınmazlarını ölümünden sonra Türkan ..."a kalmak üzere vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin düzenlendiği sırada muris ... "ın temyiz kudretinden yoksun olduğunu, hastane kayıtları, sağlık karnesi ve tedavi kayıtlarının da bu durumu doğruladığını, ayrıca vasiyetname içeriğinin de bu durumu doğruladığını, vasiyetnameden çok kısa bir zaman dilimi sonra vefat ettiğini, murisin kanser hastası olduğunu, hastalığının en son aşamasında iken vasiyetnamenin tanzim edildiğini, vasiyetname içeriğinin de incelendiğinde murisin noterliğe giderek işlem yaptıramayadığını, murisin bunca yıllık kazanımlarını elinden çıkarmaması ve ölümünden hemen önce çıkartılmış görülmesinin iddialarını desteklediğini, murisin şüpheli ölümü ile ilgili olarak da akrabaları hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, yatalak murisin korkutulması ve zorlanmasının da mevcut olduğunu, tüm bu nedenlerle 02/09/2010 tarihli vasiyetnamenin TMK 557 ve devamı maddeleri uyarınca iptalini, olmadığı takdirde müvekkillerinin saklı payları oranında vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; " TMK’nın 557 maddesinde sayılmak suretiyle belirtilen ölüme bağlı tasarrufun iptalini gerektirecek sebeplerin davaya konu vasiyetname için mevcut olmadığı, vasiyetnamenin kayıtsız ve şartsız yapılmış olduğu, kanunda öngörülen şekle ve usule uygun olduğu gerekçesiyle vasiyetnamenin iptali talebinin reddine;
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda da açıkça vurgulandığı üzere; muris ... davacılardan ..."ın kardeşi, diğer davacılar ... ... ve ..."ın teyzesi olduğu, bu nedenle de, TMK."nın 04.05.2007 tarih ve 5650 Sayılı Kanunla değişik 505. maddesi uyarınca davacıların saklı paylı mirasçılardan olmadıkları sonucuna varılarak, davacıların tenkis taleplerinin reddine karar verilmiş; sözkonusu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Uyuşmazlık , ehliyetsizlik ve cebir şiddet korkuya dayalı vasiyetname tanzimi iddiasına dayalı iptal ve tenkis davası niteliğindedir .
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 275.maddesine göre; ""Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.""
Fiil ehliyeti yokluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hâkimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir.
Hele fiil ehliyetinin nisbi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan ... Kurumundan rapor alınmasını da zorunlu kılmaktadır. Esasen TMK. nun 409/2. maddesinde de, akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, mahkemece; murisin, vasiyetname tarihindeki sağlık durumunun tespit edilebileceği sağlık kuruluşlarına müzekkere yazılarak murise ait tıbbi evrak ve kayıtların celbi istenmiş; ancak murise ait tıbbi evrak ve kayıtlar temin edilemediğinden mahkemece dosya ... Kurumu"na gönderilmeden dosya üzerinden yargılama yapılarak karar verilmiştir.
Dosya içindeki murise ait tek tıbbi kayıt olan iptale konu vasiyetnamenin eki niteliğindeki tek hekim imzalı sağlık raporunda ; murisin sorulan sorulara cevap verebildiği bu haliyle akit yapabilme ehliyetinin bulunduğuna kanaat edildiği belirtilmiştir.Ancak davacıların ve dinlenen bir kısım tanıkların beyanları murisin fiil ehliyetinin bulunmadığı yönündedir .
O halde mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan bir konu olan akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği göz önünde bulundurularak dosyanın mevcut hali ile ... Kurumu"na gönderilerek murisin vasiyetname tarihindeki hukuki işlem ehliyeti yönünden inceleme yapılmasının talep edilmesi, varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, yalnızca bir kısım tanık beyanları ve düzenleme şeklindeki vasiyetname ekinde bulunan tek hekim raporu göz önünde bulundurularak eksik incelemeye dayalı davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.