3. Hukuk Dairesi 2017/11952 E. , 2017/12006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki Kusursuz Sorumluluğa Dayalı Tazminat Davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; müvekkillerinin İdil ilçesi, Kuyulu Köyünde bulunan üzüm bağlarında 06/07/2011 tarihinde saat 14:30 civarında elektrik direğinden düşen kıvılcımlar nedeni ile büyük bir yangının çıktığını, müvekkillerinin onlarca dönüm bağlarının yandığını, zararlarının ve delillerinin tespiti için İdil Sulh Hukuk mahkemesinin 2011/4 değişik iş sayılı dosyası ile olay yerine gidildiğini, keşif ve tespit yapıldığını, yapılan tespit ve keşif neticesinde müvekkillerine ait 60982,31 m2 bağın tamamıyla yandığının tespit edildiği ve çıkan yangından elektrik bilirkişisi raporuna göre DEDAŞ"a ait direklerden düşen kıvılcımların yangını çıkarmış olduğunun tespit edildiği, ayrıca müvekkillerinin bu yangın sebebi ile ortaya çıkan zararlarının yine tespit dosyasındaki ziraat mühendisi bilirkişi raporuna göre bağların yanmasından dolayı 264.320 TL olduğu, 818 sayılı borçlar Kanunu"nun 41. maddesine göre "gerek kasden gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur" hükmünün yer aldığı, davalı kurumun sebep olduğu bu zarar yüzünden müvekkillerinin mağdur olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla meydana gelen zararların karşılığı olan 264.300 TL ile İdil Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/4 D. İş dosyası ile yapmış oldukları masrafın olay tarihi olan 06/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davaya konu olayın meydana geldiği şırnak ili, idil ilçesinin elektrik dağıtım şebekelerinin bakım ve onarım işlerinin yapılmasının müvekkil idare tarafından yapılan ihale ile ... Elektrik-Gap Elektrik İnş. Nak. San Ve Tic. Ltd. Şti isimli yüklenici şirket tarafından üstlenildiğini, davanında bu şirkete yöneltilmesi gerektiğini, davaya konu olayın meydana geldiği taşınmazlara ait tapu kayıtlarına rastlanılmadığı belirterek öncelikle husumet yönünden, aksi takdirde esas yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece 111.478,70 TL tazminata hükmedilerek davacıların davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafca temyiz edilmiştir.
1-) Davacılardan ... 1000 kök , ... 400 Kök, ... 400 kök üzüm bağının yandığı gerekçesiyle şikayetçi olmuşlar ; dava konusu yangın sonrası çizilen krokide ve olay yeri tespit tutanağında ... , ... , ... , ... nin isimlerinin geçtiği, ... , ... Ve ... nin kroki ve tespit tutanağında isimlerinin geçmediği ve sözkonusu olay nedeniyle şikayetçi olduklarına dair dosyada herhangi bir bulguya rastlanmadığı anlaşılmıştır .
İdil İlçesi, kuyulu köyünde bulunan üzüm bağlarında 06/07/2011 tarihinde saat 14:30 civarında elektrik direğinden düşen kıvılcımlar nedeni ile büyük bir yangının çıktığını beyanla davacılar 264.320 Tl zarara uğradıklarını beyanla sözkonusu zararın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsilini talep etmişlersede ;sözkonusu taşınmaza ilişkin tapu kaydının bulunmadığı , ilgi taşınmazın malik hanesinin davalı yazılarak boş bırakıldığı anlaşılmakla ;
Mahkemece, olay yeri görgü tespit tutanağı ve krokisi ile , yangın raporu , sözkonusu taşınmaza ilişkin ilgi yargılama dosyaları dikkate alınarak gerekirse mahallinde mahalli bilirkişiler refakatiyle keşif yapılarak, tanığın taşınmaz başında dinlenerek, yandığı iddia edilen alandaki üzümlere ilişkin başka kişilerin taleplerinin olup olmadığı, arazinin davacıların zilyetliğinde olup olmadığı araştırılarak, davacılara ait yazılı veya sözlü kira sözleşmesi bulunup bulunmadığını bildirilmesi ve ispatlanması için davacılara olanak tanınarak, Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü"nden davacılara ait ÇKS olup olmadığı da sorularak davacılara ait ne kadarlık alanın yandığı tam olarak tespit edilerek sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile davanın kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-) Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 31.maddesine göre; ""Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.""
Somut olayda davacı vekili dava dilekçesi ile; yanan üzüm bağları nedeniyle 264.320 Tl davacıların zararının oluştuğunu ifade etmiş, her bir davacı yönünden ayrı ayrı talep sonucunu ve yanan miktarı belirtmemiştir .
Öncelikle mahkemece; HMK"nun 31.maddesi uyarınca her bir davacının yanan bağ miktarını ve talep sonucunu ayrı ayrı açıklattırıp o yönde inceleme yapılarak belirlenecek sonuca göre hüküm verilmesi gerekmektedir.
Zira mevcut haliyle; " -Davacıların davasının kısmen kabulü ile , Ziraat Mühendisi bilirkişiler ... ve ... tarafından tanzim edilen 14/11/2014 tarihli raporda hesaplanan 148.638,27 TL tazminattan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 43 ve 44. maddeleri gereğince %25 takdiri indirim uygulanarak 111.478,70 TL nin olay tarihi olan 06/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine," şeklinde kurulan hüküm infaza elverişsizdir .
6100 sayılı HMK 297 maddesi gereğince de; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı, belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre; hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.
Oluş ve kabule göre ; mahkemece verilen hükümde, her bir davacı yönünden yanan bağ miktarı , ve uğranılan zarar, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmemiş olup, hüküm bu haliyle infaza elverişli değildir. Bu husus, 6100 sayılı HMK"nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
3-) Bozma sebeb ve kapsamına göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ;
SONUÇ: Yukarıda 1. 2, nolu bentde açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün davalı yararına bozulmasına , 3 Nolu Bentde açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ; HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.