Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2808
Karar No: 2015/20813
Karar Tarihi: 23.11.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/2808 Esas 2015/20813 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/2808 E.  ,  2015/20813 K.
"İçtihat Metni"

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Uzunköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2014
NUMARASI : 2013/534-2014/360


Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 24/10/1984-10/06/1990 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.


K A R A R


Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 24/10/1984-10/06/1990 tarihleri arasında geçen hizmetinin tespiti istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, Mahkemece reddolunan hizmet süreleri yönünden davada hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların Mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasa"da yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup Mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kurum"a vermesi gerektiği Kanun"un 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16), dört

aylık sigorta primleri bordrosu (SSİ.Yön.Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18)vs. dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurum"un işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
Maddede belirtildiği üzere Yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemeyeceği açıktır. Bir sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerini askerliğe müteakip girmesi durumunda hizmet akdi mecburi hizmet nedeniyle kesilmiş olduğundan artık hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez. Davacıya ödenen ücretten sigorta primi kesilen hallerde, davacının iş ve sosyal sigorta mevzuatının öngördüğü sigorta hak ve yükümlülüklerini yerine getirmesi nedeniyle Kurum"un Yasa"dan kaynaklanan denetim ve inceleme görevini yapmaması karşısında hak düşürücü sürenin işlemeyeceği kabul edilmelidir.
Davacının sigortalı çalışmalarının Kurum"a kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 24/10/1984 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin “Z.. B.."e ait hususi mağaza ve mesken inşaatı” ünvanlı ve 19253 sicil no lu davalı işyerince düzenlenmiş olup Kurum kayıtlarına 30/01/1985 tarihinde intikal ettiği, yine aynı davalı işyerince düzenlenmiş olan 01/11/1985 ve 09/07/1987 tarihli işe giriş bildirgelerinin Kurum kayıtlarına intikal ettiği, davacıya ait hizmet cetvelinde 24/10/1984-10/06/1990 tarihleri arasında toplam 1300 gün davalı işyerince davacı adına Kurum"a hizmet bildiriminde bulunulduğu, ihtilaf konusu dönem içerisinde davalı işyerince 09/07/1987-19/06/1990 tarihleri arasında davacı adına Kurum"a tam hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı işyerine ait 19253 sicil no ile Kurum kayıtlarında işlem gören işyerinin 24/10/1984-02/08/1989 tarihleri arasında, 28124 sicil no ile Kurum kayıtlarında işlem gören işyerinin ise 05/07/1987-10/06/1990 tarihleri arasında Kanun kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı adına davalı işyeri tarafından düzenlenen 24/10/1984 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin Kurum kayıtlarına intikal ettiği, 09/07/1987-19/06/1990 tarihleri arasında davacı adına Kurum"a hizmet bildirimlerinin yapılmış olduğu, davacı tarafından eldeki davanın davalı işyerince Kurum"a eksik olarak bildirilen hizmet sürelerinin tespit istemine yönelik açılmış olduğunun anlaşılmasına göre Mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine dair hüküm kurulması hatalı olmuştur. Davacının davalı işyerinde geçen fiili çalışmalarının Kurum kayıtlarına intikal eden ilk işe giriş tarihi olan 24/10/1984 tarihinden itibaren Kurum"a bildirilmiş olan hizmeti ile kesintisiz-blok çalışma olduğunun kabul edilmesi halinde bu süreler yönünden hak düşürücü sürenin söz konusu olamayacağı kabul edilmelidir.
Yapılacak iş; Mahkemece davacının hizmet tespiti istemi yönünden davanın esasına girmek, davacının davalı işyerinde ihtilaf konusu dönem içerisinde geçtiği iddia olunan sürekli ve kesintisiz, fiili çalışmalarına ilişkin olarak dönem bordrolarından bordro tanıklarını re"sen tespit edip bunların beyanlarına başvurmak, gerekirse Kurum, vergi idaresi, belediye ve emniyet müdürlüğü gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
./..

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın hatalı değerlendirme neticesi yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi