3. Hukuk Dairesi 2017/9629 E. , 2017/12062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; ... ve ..."nin ayrı ayrı ¼ oranındaki malik olduklarını, diğer davacı şirketin de büfe işlettiği binanın üzerine 17 Ağustos 1999 depreminde komşu parselde bulunan davalının paydaş olduğu binanın devrilmesi sonucu yıkıldığını, aynı binaya ilişkin daha önce yargılama yapıldığını ve komşu parseldeki binanın deprem yönetmeliğine aykırı olarak yapıldığının tespit edildiğini, davacıların evlerinden, kazançlarından ve zayi olan eşyalarından yoksun kaldıklarını belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla davacılar ... ve ... yönünden ayrı ayrı hisse değeri 3.750,00 TL"nin, davacı şirketin zayi olan malvalığı değeri 2.190,00 TL"nin ve günlük 10,00 TL üzerinden hesaplanacak şimdilik 310,00 TL gelir kaybının 17/08/1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, davacıların zararının mücbir sebepten kaynaklandığını, deprem olgusunun illiyet bağını kestiğini, davalı idarenin kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalının paydaşı olduğu binanın deprem yönetmeliğine aykırı olarak yapılması neticesinde yıkılarak davacılara ait binanın üzerine devrildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 3.750,00 TL"ni, davacı ... Müşavirlik Tic. Ltd Şti. için zayi olan malların değeri olan 2.190,00 TL"nin 17/08/1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve gelir kaybı olan 73.021,55 TL"nin 310,00 TL"lik kısmına dava tarihi olan 01/11/2010; 72.711,55 TL"lik kısmına ise ıslah tarihi olan 27/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmesi üzerinde Dairemizin 10.02.2016 tarih ve 2015/2389 Esas, 2016/1457 Karar sayılı ilamıyla "... Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni
gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.... Mühendislik Müşavirlik Ltd.Şti. davacı şirketin gelir kaybına ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacı ... Müşavirliğinin gelir kaybına ilişkin tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
Karar tarihi itibariyle geçerli olan AAÜT 13. maddesinde "(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; dava, gelir kaybına ilişkin talep yönünden reddedilmiş olup AAÜT 13. maddesi gereği reddedilen talebin harca esas değeri olan 73.021,55 TL üzerinden davalı lehine 8.382,37 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün, HUMK 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 6. bendi olarak eklenmek suretiyle "Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olması nedeni ile davalı vekili lehine yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca takdir edilen 8.382,37 TL vekalet ücretinin davalıya verilmesine, " cümlesinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.