Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/13470
Karar No: 2019/2615
Karar Tarihi: 13.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/13470 Esas 2019/2615 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/13470 E.  ,  2019/2615 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi




    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma üzerine yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve karşı davanın reddine, birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün her iki taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    ... vekili asıl dosya dava dilekçesinde, 2 parsel sayılı taşınmaza vaki elatma nedeniyle 2001 - 2006 dönemlerine ait 10.400,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ... karşı dava dilekçesinde, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmaza vaki elatma nedeniyle 2001 - 2006 dönemlerine ait 10.400,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    ... vekili 2010/45 Esas sayılı dosya dava dilekçesinde, 2 parsel sayılı taşınmaza vaki elatma nedeniyle 2002-2007 dönemlerine ait 7.000,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    ... vekili 2011/108 Esas sayılı dosya dava dilekçesinde, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmaza vaki elatma nedeniyle 17/03/2006 ila 17/03/2011 dönemlerine ait 18.000,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, bozma üzerine yapılan yargılama sonunda; asıl ve karşı davanın reddine, birleşen 2010/45 Esas sayılı davanın kısmen kabulü ile 14.09.2006 - 31.12.2006 dönemi için 295,38.TL, 01.01.2007 - 30.10.2007 dönemi için 889,10.TL olmak üzere toplam 1.184,48.TL nin tahakkuk tarihlerinden itibaren işleyen yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen 2011/108 Esas sayılı davanın kısmen kabulü ile 18.09.2006 - 31.12.2006 dönemi için 305,27 TL, 01.01.2007 - 31.12.2007 dönemi için 1.623,24 TL, 01.01.2008 - 31.12.2008 dönemi için 1.829,76 TL, 01.01.2009 - 31.12.2009 dönemi için 1.852,20 TL, 01.01.2010, - 31.12.2010 dönemi için 2.010, 12 TL, 01.01.2011 - 17.03.2011 dönemi için 477,60 TL olmak üzere toplam 8.098,19 TL nin tahakkuk tarihlerinden itibaren işleyen yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, her iki taraf mirasçıları vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir
    Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, 16/12/2015 tarihli fen bilirkişi raporunda 2 parsel sayılı taşınmazda davacı ...’ın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım bulunduğunun tespit edilmesine, bu durumda 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden asıl ve karşı davanın reddine kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Asıl davalı karşı davacı ...’ın, asıl davacı karşı davalı ... aleyhine açtığı 3 parsel sayılı taşınmaza vaki elatma nedeniyle ecrimisil istemli karşı davaya ilişkin asıl davalı karşı davacı ... mirasçılarının temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
    Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 E., 2002/114 K. sayılı ilamı).
    Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçeleri bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.
    Öte yandan; her bir parsel bakımından tüm paydaşların veya hissedarların aynı taşınmaz içerisinde benimsenen kullanım durumuna hukuken değer verilmesi, bunun dışındaki bir kullanıma itibar edilmemesi gerekmektedir.
    Somut olayda; ... karşı dava dilekçesinde; 3 parsel sayılı taşınmaza vaki elatma nedeniyle 2001 - 2006 arası dönemlere ait fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.400,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 367 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında 2.016,73 m2 iken, taşınmazın 381,72 m2 sinin 08/12/1997 tarihinde yol olarak terkin edildiği, 161,00 m2 sinin İSKİ tarafından istimlak edildiği ve taşınmazın ifrazen 5 ve 6 parsellere gittiği, 5 parsel sayılı taşınmazın İSKİ tarafından kamulaştırıldığı, 6 parsel sayılı taşınmazın taraflar ve dava dışı kişiler arasında paylı mülkiyete konu olduğu, taraflardan ...’ın hissesini 10/10/2003 tarihinde dava dışı ... Yayla’ya sattığı, taraflardan ...’ın hissesinin mirasçıları arasında intikal gördüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda ...’ın hissesini devrettiği 10/10/2013 tarihinden sonrası için ecrimisil talep etmesi mümkün değildir. Ne var ki; karşı davacı ... 04/04/2000 tarihinde açtığı ortaklığın giderilmesi davası ile intifadan men şartını yerine getirmiş olduğundan hisse devir tarihine kadar olan dönem için ecrimisil talep edebilecek ise de mahkemece 3 parsele ilişkin yeterli inceleme ve araştırmanın yapıldığından bahsedilemez.
    Hâl böyle olunca, öncelikle konusunda uzman bilirkişilerle birlikte mahallinde keşif ve uygulama yapılarak, davaya konu 3 parsel sayılı taşınmazın ecrimisil talep edilen dönemlerde ...’ın tasarrufunda olup olmadığı,karşı davacı ...’ın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yerin bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular doğrultusunda ecrimisil hesabı bakımından uzman bilirkişilerden rapor alınması ve tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde tüm deliller toplanarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    3. Birleşen dosya davalısı ... mirasçılarının birleşen 2010/45 Esas sayılı dosyasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; HUMK"un 5219 sayılı Yasa ile Değişik 427. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 2017 yılı itibariyle miktar ve değeri 2.270,00 TL"yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,
    4. Birleşen dosya davalılarının birleşen 2011/108 Esas sayılı dosyasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı ... vekili birleşen dosya dava dilekçesinde; 2 ve 3 parsel sayılı taşınmaza vaki elatma nedeniyle 17/03/2006 ila 17/03/2011 dönemlerine ait 18.000,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Yukarıda (2) nolu bentte izah edildiği üzere paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur.Dosya içerisinde yer alan 16/12/2015 tarihli fen bilirkişi raporunda, ecrimisil talep edilen dönemde taşınmazın 188,00 m2 sinin ... tarafından, 177,00 m2 sinin ise ... tarafından kullanıldığı tespit edilmiştir.
    Hal böyle olunca, Mahkemece 2 parsel sayılı taşınmaza yönelik ecrimisil talebinin tümden reddedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabul kararı verilmesi doğru değildir.Öte yandan, çekişme konusu 367 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında 2.016,73 m2 iken, taşınmazın 381,72 m2sinin 08/12/1997 tarihinde yol olarak terkin edildiği, 161,00 m2 sinin İSKİ tarafından istimlak edildiği ve taşınmazın ifrazen 5 ve 6 parsellere gittiği, 5 parsel sayılı taşınmazın İSKİ tarafından kamulaştırıldığı, 6 parsel sayılı taşınmazın taraflar ve dava dışı kişiler arasında paylı mülkiyete konu olduğu, taraflardan ...’ın hissesini 10/10/2003 tarihinde dava dışı ... Yayla’ya sattığı üzerinde durularak ...’ın hissesini devrettiği 10/10/2013 tarihinden sonrası için ecrimisil talep edemeyeceği gözetilerek 3 parsel yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle karşı davacı vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen 2011/108 Esas sayılı dosyaya ilişkin birleşen dosya davalılarının temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1) nolu bentte açıklanan nedenle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte yazılı nedenle birleşen 2010/45 Esas sayılı dosyada verilen karara ilişkin temyiz dilekçesinin miktar yönünden reddine, taraflarca HUMK"un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 13.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi