21. Hukuk Dairesi 2015/18072 E. , 2015/20856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( İŞ) Mahkemesi
Davacı, geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunu ve buna bağlı olarak maluliyetinin tespitine, manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenler ile temyizlerinin içeriğine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacı sigortalının 16.10.1996 tarihindeki iş kazası nedeniyle oluşan maluliyet oranının tespiti ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 26.10.1996 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle %14,3 oranında maluliyetinin bulunduğu ve 26.01.1997 tarihinden itibaren maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ile aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir
Davalıların temyizi üzerine Dairemiz 06.04.2015 tarih 2014/23909 Esas, 2015/7313 Karar sayılı karar ile “1-Davacı lehine kararlaştırılan 10.000,00TL tutarındaki manevi tazminatın çok fazla olması. 2- Davalı SGK Başkanlığınca zaten davacının %14,30 oranında maluliyetinin kabul edilmiş ve bu maluliyet oranına göre kendisine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmış olunmasına göre Mahkemece davacının bu husustaki talepleri bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu” gerekçelerini belirterek Mahkemenin 24.09.2014 tarihli kararını bozmuştur.
Dairemiz bozma ilamı üzerine Yerel Mahkeme özetle “Dairemiz bozma ilamında belirtildiği gibi davacının Kurumca kabul edilen bir maluliyetinin ve buna göre de kendisine bağlanan bir gelirin bulunmadığı” gerekçesi ile önceki kararında kısmen direnilmiştir.
05.07.2012 gün ve 6352 sayılı Yasa ile 5521 sayılı yasaya eklenen geçici 2.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonrasında Dairemizin 06.04.2015 tarihli bozma ilamında yanılgıya düşülmesine neden olan Yüksek Sağlık Kurulu"nun “Kurumu(SGK) bağlamamak koşuluyla bilirkişilik görevi kapsamında” verdiği raporuna göre davacının Kurumca kabul edilen herhangi bir maluliyetinin ve giderek kendisine bu maluliyeti kapsamında bağlanmış gelirin bulunmadığı, bu kapsamda da Yerel Mahkemenin direnme kararında dayandığı gerekçenin yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Fakat 6100 Sayılı H.M.K."nın 26.maddesi kapsamında mahkemeler tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan daha fazlasına karar veremezler. İşbu dosyada ise davacının dava dilekçesinde açıkladığı talepleri arasında kendisine “maluliyet aylığı bağlanması” talebi bulunmamaktadır. Hal böyle olunca Mahkemenin, davacının 26/01/1997 tarihinden itibaren maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ile aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesine” dair hükmü H.M.K."nın 26.maddesinde tanımını bulan talebin aşılmasıdır.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve yerel mahkeme direnme kararı yukarıda belirtilen değişik gerekçe ve nedenden ötürü bozulmalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından karar bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü Mahkemenin 17.06.2015 tarih 2015/345 Esas, 2015/538 Karar sayılı kararın 1. maddesinde yazılı bulunan “ Davacının 26/10/1996 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle %14,3 oranında maluliyetinin bulunduğu ve 26/01/1997 tarihinden itibaren maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ile aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesine,” hükmünün silinmesi ile yerine “ Davacının 26/10/1996 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle %14,3 oranında maluliyetinin bulunduğunun tespitine.” hükmünün yazılmasına. Kararın düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA,aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
23.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.