Esas No: 2020/6831
Karar No: 2022/4037
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6831 Esas 2022/4037 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, davacının takip dayanağı senedin üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebiyle açtığı davada, ilk derece mahkemesince davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, İİK 72/4 uyarınca davalıların %40 tazminat istemleri kabul edilmiştir. Davacı vekili, yapılan karara istinaf etmiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi'nce de kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusu reddedilmiştir. Davacı vekili, kararı temyiz etmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ise, dosyada bulunan belgeler ve deliller incelendikten sonra, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığına ve yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğuna karar vermiştir. Ancak mahkeme ayrıca, menfi tespit davasının reddine karar veren mahkemenin, borçl
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09.07.2019 tarih ve 2010/237 E. - 2019/839 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.02.2020 tarih ve 2019/3008 E. - 2020/249 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen17.05.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili aleyhinde İzmir 24. İcra Müdürlüğü'nün 2010/1773 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takip dayanağı senedin üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince,iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının savcılık aşamasında imzanın kendisine ait olduğu yönünde ikrarı bulunduğu, imzaya itiraz nedeni ile tehdit ve ikrah nedenine aynı anda dayanılması da yasa ve usul kurallarına aykırı olduğu, davacının tehdit iddiasının dinlenilmesinin mümkün olmadığı, hile yönünden ise davacıya delil listesindeki hangi delili ile hile olgusunu ispatlamak istediğinin açıklattırılması gerekmiş olup, bunu iddia eden davacının da bu iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, İİK 72/4 uyarınca davalıların, %40 tazminat istemlerinin kabulüne karar vermiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, ilk derece mahkeme kararına karşı yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf isteminin HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın reddi ile İİK 72/4. maddesi uyarınca davalıların %40 tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiştir. Menfi tespit davasının reddine karar veren mahkemenin, borçluyu tazminata mahkum edebilmesi için, alacaklının borçluya karşı bir icra takibi yapmış olması ve borçlunun bu icra takibini durdurulması (İİK.m.72,II) veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (İİK m.72,III c.2) için ihtiyati tedbir kararı almış ve bu ihtiyati tedbir kararının uygulanmış- infaz edilmiş olması gerekir. (İİK m.72,IV c.2).
Somut olayda, davacı vekilinin talebi üzerine mahkemece 18.06.2010 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de, tedbir kararının uygulanması teminat yatırılması şartına bağlanmıştır. İzmir 14. İcra Dairesi'ne tedbir kararı üzerine takibin durdurulup durdurulmadığı sorulmuş, İcra Dairesi'nin 28.02.2020 tarihli cevabi yazısında, teminat miktarı ile ilgili mahkeme veznesinden gelen bir yazıya rastlanmadığından takibin durmadığı bildirilmiştir.
Bu durumda mahkemece, tedbir kararının uygulanmamış olduğu gözetildiğinde davalılar yararına tazminata hükmedilmesi doğru olmadığından kararın bu yönüyle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.