1. Hukuk Dairesi 2008/4452 E. , 2008/6869 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KAZAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2006
NUMARASI : 2006/104-2006/435
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki bulunduğu 641 parsel sayılı taşınmazın davalıya satış suretiyle temlik edildiğini, temlikin hile ile yapıldığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalının mirasçıları tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.3.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs.vekili Avukat S.A.ile temyiz edilen vekili A. M.Dokumacı geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava S."in maliki olduğu 641 parsel sayılı taşınmazı 15.9.2004 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı, davalıyla anlaşma yaptıklarını buna göre 641 parsel sayılı taşınmazını davalı A."a temlik edeceği, buna karşılık da davalının .......... Yapı Kooperatifince yapılmakta olan 54,55 56 nolu bağımsız bölümlerini davacıya intikal ettireceği ve Kooperatifçe yapı tamamlanıncaya kadar, davacının tutacağı ev kiralarının dava davalı tarafından karşılanacağı taraflarca kararlaştırıldığını, keza kira bedellerine karşılık olmak üzere de beheri 300-YTL. olan 17 adet senedin kendisine verildiğini, kendisi 641 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetini davalıya temlik ettiği halde, davalının 54,55 56 sayılı kooperatifçe yapılan bağımsız bölümlerin kendisine devredilmediğini ileri sürerek kandırıldığını ve hileye düşürüldüğünü beyanla eldeki davayı açtığı görülmektedir.
Gerçekten de, 15.9.2004 tarihinde 641 parsel sayılı taşınmazı davalı A. satış suretiyle temlik ettiği kayden sabit olup, aynı tarihte taraflar arasında düzenlenen "protokol" başlığı taşıyan sözleşmede ise, E.Ö. Konut Yapı Kooperatifince yapılmakta olan 54,55 56 nolu meskenlerin davalı tarafından davacı S."e 17.9.2004 tarihinde devredileceği, buna karşılıkda çekişme konusu taşınmazı tahliye edeceği belirtilerek, davacının tutacağı evin kira bedellerine karşılık olmak üzere de 17 adet bononun davacıya verildiği sabittir.Anılan bonalardan kaynaklanan alacağın davacı tarafından icra marifetiyle tahsil edildiği ve keza dosya kapsamıyla belirgindir.
Öte yandan, her ne kadar davacı kendi edimini ifa ettiğini ancak, davalının edimini ifa etmediğini iddia etmiş ise de, kooperatifçe binanın yapılmasına devam edildiği ancak, tamamlanmak suretiyle ferdi mülkiyete geçilmediği, nevar ki, davalı A."ın kooperatifteki 54,55,56 sayılı kooperatif ortaklığının ve hissesinin davacıya devredildiği, davacının böylece kooperatife ortak yazıldığı, anılan hususunun da kooperatif karar defterine geçirildiği tartışmasızdır.
O halde, taraflar arasındaki somut olayın bu işleyiş tarzı gözetildiğinde davacının hileye düşürüldüğünü ve kandırıldığını söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davalıların temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,
alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 2.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.