Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/452
Karar No: 2020/8210
Karar Tarihi: 30.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/452 Esas 2020/8210 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2019/452 E.  ,  2020/8210 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : 8. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30/06/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 14.02.2005-30.04.2015 tarihleri arasında davalı işveren bünyesinde işçi sıfatı ile çalıştığını, müvekkilinin davalı işyerinde haftanın 7 günü sabah 07:00"den gece 23:00"a kadar çalıştığını, dini bayramlarda ilk 2 gün izin kullandırıldığı halde çalıştırılan diğer günlerin ücretinin ödenmediğini, fazla çalışma ile hafta tatili ve bayram tatili ücretlerinin söz verildiği halde ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini 30.04.2015 tarihinde haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının 30.04.2015 tarihinde gerekçe göstermeden kendi rızası ile işten ayrıldığını, kıdem tazminatı talebinin yersiz olduğunu, davacının çalışma ve izin ücretleri ile tüm yasal haklarının ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı ve davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı Kanun"un 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Aynı ilkeler hafta tatili ve ulusal bayram genel tatili çalışmaları için de geçerlidir.
    Dosya içeriğine göre, davalı tarafça davacının çalışma dönemine ilişkin bir kısım imza föyleri sunulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; fazla çalışma ücreti alacağı, imza föyleri bulunan dönem için bu kayıtlara göre imza föyleri bulunmayan dönem için ise davacı tanık beyanlarına göre hesaplandığı belirtilerek, imza föyleri bulunan 01.01.2013-30.04.2015 tarihleri arası dönem için fazla çalışma ücreti alacağının imza föylerindeki saatler toplanarak ve aylık çalışılması gereken 225 saat mahsup edilerek, imza föylerinin bulunmadığı 30.04.2010-31.12.2012 tarihleri arası dönem için ise davacı tanık beyanlarına göre, her gün için 16 saat çalışmadan 1 saat ara dinlenme düşülerek ve kanuni çalışma süresi aylık 225 saat mahsup edilerek hesaplandığı belirtilmiştir. Hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının ise, 01.01.2013-30.04.2015 tarihleri arası dönem için imza föylerine göre, imza föylerinin bulunmadığı 30.04.2010-31.12.2012 tarihleri arası dönem için davacı tanık beyanlarına göre hafta tatili günlerinde ve dini bayramların ilk iki günü hariç diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplandığı belirtilmiştir. Ne var ki, fazla çalışma ücreti alacağı yönünden; haftalık kırkbeş saati aşan çalışmaların fazla çalışma olarak tespiti gerekirken hatalı bir yöntem ile bu hesabın yapılması doğru olmamıştır. Davacının günlük çalışma süreleri ile haftada kaç gün çalıştığı belirlenmeli, haftalık çalışma süresi tespit edilmeli ve haftalık 45 saati aşan çalışma varsa bu kısmın fazla çalışma olarak hesaplanması gerekir. Ayrıca hafta tatili alacağı talebi de bulunduğundan, mükerrer ödemenin önüne geçilebilmek için fazla çalışma alacağı hesaplanırken hafta tatilinde yapılan çalışma fazla çalışmadan sayılmamalı, hafta tatili günlerinde 7,5 saati aşan çalışmalar için fazla çalışma alacağı hesaplanmalıdır. Diğer yandan bilirkişi raporunda fazla çalışma ile hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin hesaplama yapılan tabloda, tanık beyanlarına ve imza föylerine göre hesaplama yapılan dönemler belli olmadığı gibi belirtilen açıklamalara ilişkin ayrıntılı ve denetime elverişli tablo yapılmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece davacı tanık beyanlarına ve imza föylerine göre yapılan tespitleri içeren hesap tablosu ve açıklamalarını ayrı ayrı gösteren denetime açık ve elverişli rapor alınarak fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatili ücreti alacaklarının açıklığa kavuşturulması gerekli iken denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Belirtilmesi gereken diğer bir hususta, davalı tarafça dosyaya davacının isim ve imzası olan ve “mesai” açıklaması bulunan bir kısım tediye makbuzları sunulmuş olup, anılan belgeler hakkında davacının beyanı alınarak, hesaplamalarda dikkate alınıp alınmayacağı hususu değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi