Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/78
Karar No: 2022/4048
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/78 Esas 2022/4048 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/78 E.  ,  2022/4048 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06.03.2019 tarih ve 2017/852 E- 2019/143 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.11.2020 tarih ve 2019/781 E- 2020/1107 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu Maslak Eğitim Yayın Ajans Ticaret Limited Şirketi arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı ...'in sözleşmeyi firma yöneticisi ve hissedarı olarak kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine ... 1. Noterliğinin 08/08/2016 tarih ve 8929 yevmiye no'lu hesaba kât ihtarı gönderildiğini, kât ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için icra takibine başlandığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, ancak yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %20 oranında icra tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, asıl borçlu şirket hakkında icra takibi yapılmadan doğrudan müvekkili hakkında icra takibi yapılmasının kanuna aykırı olduğunu, öte yandan asıl borçlu şirketin KHK ile kapatıldığını ve ticaret sicilinden terkin edildiğini, 670 sayılı KHK'nın 5/4. maddesine göre kapatılan şirketlerin alacaklılarına 60 günlük hak düşürücü sürede idareye başvurmaları gerektiğini, davacı banka tarafından bu sürede her hangi bir başvuru yapılmadığını, bu nedenle asıl borç sona erdiğinden kefile başvurulmasının hukuksuz olduğunu, hesap kât ihtarında toplam borcun 455.000,00 TL olarak belirtilmiş olmasına karşın icra takibinin 465.000,00 TL üzerinden yapıldığını, taksit ödemelerinin alacaktan mahsubu gerektiğini, kredi için alınan ipoteğin alacaktan mahsubu gerektiğini, talep edilen temerrüt faiz oranının fahiş olduğunu, hesap kât ihtarının müvekkiline tebliğ edilmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı banka tarafından davalı müteselsil kefil aleyhine (Ank.9.İcra Müd.2016/21814 ) başlatılan ilamsız icra takibinde 465.996,54 TL ana para, 29.430,50 TL işlemiş (%40) temerrüt faizi 1.473,53 TL BSMV olmak üzere toplam 496.898,57 TL'nin tahsili için davalı aleyhine takibe girişildiği, davalının takip konusu borca ve ferilerine sebep bildirmeden itiraz ettiği, davacı tarafından keşide edilen ihtardan anlaşıldığı üzere hesabın 05.08.2016 tarihi itibariyle kat edildiği (ana para+faiz+BSMV dahil) 455.047,54 TL alacağın üç gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, hesap kat ihtarı davalı kefile daha önceki bir tarihte tebliğ edilmiş olmasına rağmen kefillerin sorumluluğu asıl borçludan daha ağır olamayacağından davalı kefil için de 11.08.2016'nın tebliğ tarihi olarak kabul edildiği, hesap kat ihtarında belirtilen üç günlük ödeme süresi 14.08.2016 tarihinde sona ermiş olup temerrüdün 15.08.2016 tarihinde başladığı, mahkemece alınan bilirkişi raporunda; bankaca asıl borçluya uygulanan akdi faiz oranının 374948 ref sayılı taksitli kredide %15 ve 366345 ref. sayılı taksitli kredide %11,64 olduğu belirtildiğinden bu oranların iki katının (%30 ve %23,28) esas alınması gerektiği, her ne kadar bilirkişi raporunda TCMB tarafından tespit edilen azami kredi faiz oranının iki katı olan %40 esas alınmış ise de faiz genelgesi uyarınca belirlenen faiz oranı fiilen uygulanan bir oran olmadığından bu değerlendirmeye iştirak edilemeyeceği, 374948 referans sayılı taksitli ticari kredi için yapılan hesaplamada ödeme süresinin sonu olan (14.08.2016) tarihi itibariyle banka alacağının 169.379,94 TL olarak hesaplandığı, temerrrüt tarihinden (15.08.2016) takip tarihine (17.11.2016) kadar banka alacağına %40 üzerinden temerrüt faizi hesaplanmış ise de; yukarıda yapılan açıklamaya göre mahkemece temerrüt faizi oranının (%15 olan akdi faiz oranının iki katı) %30 alınması gerektiği, bu oran üzerinden (02.10.2016-17.11.2016) tarihleri arasında 46 günlük temerrüt faizinin (169.379,94 TL x 46 x 30 / 36.000) =6.492,89 TL olduğu, takip tarihi itibariyle banka alacağı (169.379,94 TL ana para + 6.492.89 TL işlemiş faiz + 324,64 BSMV) = 176.197,47 TL olduğu, 366345 referans sayılı taksitli kredi için bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada ödeme süresinin sonu (14.08.2016) itibariyle banka alacağının 286.896,37 TL olarak hesaplandığı, temerrrüt tarihinden (15.08.2016) takip tarihine (17.11.2016) kadar (11,64 akdi faiz oranının iki katı) %23,28 olarak benimsenen temerrüt faiz oranı üzerinden (02.10.2016-17.11.2016) işlenen faizin (286.896,37.TL x 46 x 23,28 / 36.000)=8.534,21 TL olduğu, takip tarihi itibariyle banka alacağının (286.896,37 TL ana para + 8.534,21 TL işlemiş faiz + 426,71 BSMV) = 295.857,29 TL olduğu, sonuç itibariyle banka alacağının (169.379,94 TL +286.896,37 TL) = 456.276,31 TL ana para, (6.492,89 TL +8.534,21TL) = 15.027,10 TL işlemiş faiz, (324,64 TL + 426,71 ) = 751,35 TL BSMV olmak üzere toplam 472.054,76 TL olarak bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Ankara 9.İcra Müdürlüğünün 2016/21814 sayılı takip dosyasında davalının itirazının 456.276,31 TL asıl alacak, 15.027,10 TL işlemiş faiz (02.10.2016-17.10.2016), 751.35 TL BSMV olmak üzere toplam 472.054,76 TL üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağın 169.379,94 TL'sine % 30, 286.896,37 TL'sine %23,28 oranında temerrüt faizi uygulanmasına ve faize % 5 BSMV uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hüküm altına alınan 472.054,76 TL nin % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, reddedilen kısım yönünden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 08/05/2015 tarihli sözleşmeye göre, davacı banka ile dava dışı şirket arasında 465.000,00 TL limitli kredi sözleşmesi imzalandığı, 02/12/2015 tarihinde 110.000,00 TL limit artırımı ile limitin 575.000,00 TL'ye yükseltildiği, davalı ...'in de 575.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla kefaletinin bulunduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 10.5 maddesinde temerrüt faizine ilişkin düzenleme yapıldığı, ancak yapılan düzenlemede herhangi bir oranın belirtilmediği, bu itibarla davacı bankanın kât tarihi itibariyle BCH şeklinde çalıştırılan krediye fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranını bildirmesi gerektiği halde bu yönde herhangi bir bildirim veya beyanda bulunulmadığından ilk derece mahkemesince
    bankacı bilirkişi raporunda temerrüt faizi %40 olarak hesaplanmış ise de, bu orana itibar edilmeyerek Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin emsal içtihatlarına göre dava dışı şirkete kullandırılan 374948 referans sayılı taksitli ticari kredi yönünden akdi faizin %15 olması da göz önünde bulundurularak temerrüt faizinin iki katı fazlası olan %30 olacağı, 366345 referans sayılı taksitli ticari kredide ise akdi faizin %11,64 olması gözetilerek temerrüt faizinin bu oranın iki katı olan %23,28 olacağı yönündeki tespit ile yapılan re'sen hesaplama sonucu davalının itirazının kısmen iptaline yönelik kararın usul ve yasaya uygun olduğu, öte yandan davacı bankaca bankacılık alanında uzman bilirkişiden rapor alındığı halde bilirkişi raporuna itibar edilmeden re'sen temerrüt faizi yönünden yeniden hesaplama yapılarak hüküm kurulduğu iddia edilmiş ise de, istinaf başvuru dilekçesinde açıkça temerrüt tarihi itibariyle fiili faiz uygulamasına yönelik bir itirazının bulunmadığı gibi istinaf başvurusu dilekçesinde ilk derece mahkemesince dava dışı şirkete kullandırılan 374948 referans sayılı taksitli ticari kredi yönünden akdi faizin %15 olması da göz önünde bulundurularak temerrüt faizini iki katı fazlası olan %30 olacağı, 366345 referans sayılı taksitli ticari kredide ise akdi faizin %11,64 olması gözetilerek temerrüt faizinin bu oranın iki katı olan %23,28 olacağı yönünde ki tespiti kapsamında söz konusu ticari kredilerdeki temerrüt faiz oranının daha fazla olduğuna ilişkin somut bilgi belgenin ilk derece yargılamasında ve istinaf aşamasında dosyaya kazandırılmadığından bu kısma yönelik istinaf istemine de itibar edilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi