Esas No: 2021/290
Karar No: 2022/4045
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/290 Esas 2022/4045 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/290 E. , 2022/4045 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06.02.2019 tarih ve 2017/416 E. - 2019/21 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 22.10.2020 tarih ve 2019/531 E. - 2020/909 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "ETİLİF", "AKTİLİF","ETİ LİF-A-LİF","ETİ LİFALİF","LİF-A-LİF","LİFALİF,"ETİ LİFALİF MEYVELİ MÜSLİ+ŞEKİL","ETİ LİFALİF YULAF EZMESİ+ŞEKİL","ETİ LİFALİF MEYVELİ BALLI ÇITIR MÜSLİ+ŞEKİL","ETİ LİFALİF FINDIKLI ÇİKOLATALI ÇITIR MÜSLİ+ŞEKİL","ETİ LİFALİF KURU MEYVELİ VE FINDIKLI+ŞEKİL","HER GÜN LİF YENİ ETİ LİFALİF" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin 03.12.2014 tarihinde "LİF+şekil" ibaresinin tescili için diğer davalı Kuruma başvurduğunu, 2014/99380 kod numarası verilen başvuruya müvekkilince itirazda bulunulduğunu, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu "LİF" ibaresinin tanımlayıcı olması sebebiyle 30. sınıfta yer alan mallar için tescilinin mümkün olmadığını, dava konusu başvuru ile müvekkilinin "LİF" esas ve ayırt edici unsurlu markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, ayrıca başvurunun tescili halinde müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlanacağını, markaların itibar ve ayırt edici karakterlerine zarar verileceğini ileri sürerek, YİDK'in 2017-M-8084 sayılı kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, "LİF" ibaresinin 30. sınıftaki mallar yönünden tanımlayıcı nitelik taşımadığını, yine bu mallar yönünden herkesin kullanımına açık bir ibare olduğunun da söylenemeyeceğini, müvekkilinin önceki ve halen devam eden markasal kullanımları nedeniyle ibareye ayırt edicilik kazandırdığını, bu nedenle 556 sayılı KHK’nın son maddesine göre tescil engelinin bulunmadığını, taraf markalarının görsel, anlamsal ve işitsel olarak iltibasa yol açacak düzeyde benzer olmadıklarını, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde sayılan haksız yararlanma, markanın ayırt ediciliğine ve itibarına zarar verme koşullarının da somut olayda gerçekleşmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının markalarının ETİLİF, AKTİLİF, ETİLİF, AKTİLİF, ETİ LİF-A-LİF, ETİ LİFALİF, LİF-A-LİF, LİFALİF, ETİ LİFALİF MEYVELİ MÜSLİ+ŞEKİL, ETİ LİFALİF YULAF EZMESİ+ŞEKİL, ETİ LİFALİF MEYVELİ BALLI ÇITIR MÜSLİ+ŞEKİL, ETİ LİFALİF FINDIKLI ÇİKOLATALI ÇITIR MÜSLİ+ŞEKİL, ETİ LİFALİF KURU MEYVELİ VE FINDIKLI+ŞEKİL, ETİ LİFALİF, HER GÜN LİF YENİ ETİ LİFALİF esas unsurlu oldukları, dava konusu başvurunun ise "LİF+şekil" ibaresinden oluştuğunu, davalının 2014/99380 sayılı başvurusunun kapsamında bulunan 30.sınıf ürünlerin davacının markalarının kapsamında yer alan ürün ve hizmetlerle aynı türden olduğu, ancak marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından dava konusu başvuru ile davacı markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma tehlikesinin bulunmadığı, zira davacının "LİF" ibareli markalarının 05, 29, 30. sınıftaki gıda ürünleri ve bununla ilgili hizmetlerin sunumu bakımından bu özelliği itibariyle zayıf bir marka olduğu, zayıf markaların ayırt edici gücü yüksek markalar gibi korunmasının mümkün olmadığı, zayıf markaları adına marka olarak tescil ettirenlerin, sonraki zamanlarda anılan işaretleri başkalarının da diğer ayırt edici eklerle birlikte tescil edilebileceğini öngörmeleri ve buna katlanmaları beklentisinin marka hukukunun evrensel bir prensibi olduğu, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun da bulunmadığı, davacı markası açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin "LİF+şekil" ibaresinin 30. sınıfta marka olarak tescili için diğer davalı Kuruma başvurduğu, başvurunun ilan edildiği, davacının, dava konusu başvurunun tanımlayıcı ve halkı yanıltıcı olması ile "LİF" asıl unsurlu markalarına dayalı olarak iltibas gerekçesi ile başvuruya itiraz ettiği, sonrasında Markalar Dairesi Başkanlığının 12.11.2015 tarihli kararı ile 30. sınıfta yer alan "Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Hububat (tahıl) ve mamulleri" malları için dava konusu başvurunun amaç belirttiği ve tanımlayıcı olduğu, dolayısıyla da sehven ilan edildiği gerekçesiyle sayılan malların 556 sayılı KHK'nın 7/1-c maddesi uyarınca başvuru kapsamından çıkarılmasına karar verildiği, davacının itirazlarının ise yine Markalar Dairesi Başkanlığının 05.04.2017 tarihli kararı ile reddedildiği, davacı yanca önceki nedenlerle bu karara da itiraz olunduğu, YİDK'in 27.09.2017 tarih, 2017-M-8084 sayılı kararıyla davacı itirazının reddine karar verildiği, her ne kadar davacı tarafça dava konusu ibarenin 30. sınıfta yer alan mallar yönünden tanımlayıcı ve halkı yanıltıcı olduğu ileri sürülmüş ise de, başvuru kapsamındaki "Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Hububat (tahıl) ve mamulleri" mallarının başvuru kapsamından 556 sayılı KHK'nın 7/1-c maddesi uyarınca resen çıkarıldığı ve bu kararın kesinleştiği, dosyada mevcut içinde gıda mühendisinin de bulunduğu bilirkişi heyeti tarafından da açıklandığı üzere yukarıda sayılan mallar dışında kalan 30. sınıf mallar yönünden "LİF" ibaresinin doğrudan tanımlayıcı nitelik taşımadığı gibi ticaret alanında herkes tarafından kullanılan bir işaret de olmadığı, yine halkı yanıltıcı bir algı da yaratmayacağı anlaşıldığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmediği, dava konusu başvuru kapsamında kalan 30. sınıf malların tamamı, davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında da aynen yer aldığından, emtia benzerliğine ilişkin koşulun gerçekleştiği, işaretlerin benzerliği yönünden değerlendirildiğinde ise dava konusu başvuru, koyu gri zemin üzerine kenarları beyaz ve büyük harflerle yazılan "LİF" kelimesi ile kelime etrafındaki başak figürlerinden oluştuğu, başvuruda yer alan şekil unsuru ayırt edicilikte geri planda kaldığından ve ilk dikkati çeken unsur kelime unsuru olduğundan, bu haliyle başvurunun asli unsurunun "LİF" ibaresi olduğu, buna göre, özellikle davacının 2004/37419 sayılı "LİFALİF", 2004/37418 sayılı "LİF-A-LİF", 2004/23091 sayılı "ETİLİF", 2004/37417 sayılı "ETİ LİFALİF", 2004/37416 sayılı "ETİ LİF-A-LİF" ibareli markaları ile dava konusu başvuru arasında, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, tescili halinde başvurunun davacının seri markalarından biri olarak algılanacağı, zira davacının anılan markalarının asli unsuru olan "LİF" ibaresinin, dava konusu başvuruda da aynen kullanıldığı, her ne kadar ilk derece mahkemesince, davacı markalarının ayırt ediciliğinin zayıf olduğu gerekçesine yer verilerek davanın reddine karar verilmiş ise de tescilli markanın, tescilli olduğu sürece korunması esas olup, davacı markalarının ayırt ediciliklerinin zayıf olduğu kabul edilse dahi dava konusu başvuruda da, davacı markalarının asli unsurunun aynen kullanılması, diğer bir deyişle başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlanmaması gözetildiğinde, ilk derece mahkemesinin bu gerekçesine iştirak edilmeyip davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görüldüğü gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile Türk Patent YİDK'in 27.09.2017 tarih, 2017-M-8084 sayılı kararının iptaline, dava konusu marka tescilli olmadığından, markanın hükümsüzlüğü talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı Kurum vekili ile davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 28,10 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 25/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.