Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vasisi, davacı eşi H."dan davacı H."ye 67 parsel sayılı taşınmazdan intikalen gelen payın, davalı S. tarafından alınan vekaletname ile diğer davalıya satış suretiyle devredildiğini, bu satış karşılığında H."ye bedel verilmediğini, işlem tarihinde H.e"nin ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek, davalı A.. İ. adına olan kaydın 1/2 sinin iptali ile H.adına tesciline, olmadığı takdirde 7 milyon TL.nın davalı S.tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
                                                            -  KARAR-
Mahkemece, sıfat yokluğunda davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; vasi V.davacı H.e"nin ehliyetsiz olduğundan bahisle yaptığı temlikin geçersiz olduğunu ileri sürerek davalı A.i. üzerindeki sicil kaydının iptali ile H. adına tescilini istemiştir.
Özellikle V."in H.ye vasi atanması konusunda açtığı davanın devamı sırasında eldeki davanın ikame edildiği, sonradan V."in H.ye vasi tayin edildiği ve böylece usulüne uygun olarak taraf teşkilinin sağlanmış olduğu anlaşılmaktadır.
Herne kadar, V.dava tarihinde H."nin vasisi değil isede, sonradan vasi olarak atanmış olması dava tarihinde olmayan usuli eksikliğin de giderildiği anlamını taşır ve dava dinlenebilir hale gelir.
O halde, V."in davada sıfatının bulunmadığından sözedilemeyeceği bir başka ifadeyle davanın usuli dairesinde açıldığının kabul edilmesi gerekeceği açıktır.
Ancak,mahkemece sıfat yokluğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini takiben vesayet altındaki H."nin 14.9.2007 tarihinde öldüğü ve H.e"nin vasisi V.in de Hüsniye"nin kanuni mirasçısı sıfatıyla kararı temyiz ettiği görülmektedir.
Öyle ise karar kesinleşmeden H.nin ölümü ile vesayet son bulduğuna göre Hüsniye"nin tüm mirasçılarına tebliğat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ileri sürdükleri toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.