Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/5144
Karar No: 2008/7065

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/5144 Esas 2008/7065 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2008/5144 E.  ,  2008/7065 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARTAL 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/11/2007
    NUMARASI : 2005/28-2007/451

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacı,(birleşen dosyada davalı) kayden paydaşı olduğu 1894 ada 81 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının 4 numaralı dairesinin payına isabet ettiğini,ancak davalının anılan daireyi kiraya vermek suretiyle hissesine müdahalede bulunduğu ileri sürüp; muhtesatın aidiyetinin tespiti ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuş, birleşen davanın reddini savunmuştur.
    Davalı,( birleşen dosyada davacı) çekişme konusu payı gelini olan davacıya düğün hediyesi olarak hibe ettiğini,ancak satış şeklinde işlem yapıldığını, bu konuda davacının açtığı boşanma davasında açık ikrarı bulunduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiş; asıl dava bakımından ise, çekişmeli taşınmazda kayden paydaş olmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
    Mahkemece,davacının vekili tarafından açılan boşanma davasına ilişkin dava dilekçesinde " Türkiye"de kendisine düğün hediyesi olarak alınan dairede oturmaya başlamış" şeklinde sözlerinin dava dışı ikrar mahiyetinde olup, bu beyanın davacıyı bağlayacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine,birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı (Bir.Dos.Davalı) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                                              -  KARAR-
    Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil;birleşen dava,tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece,asıl davanın reddine,birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre,davalı( birleşen dosya davacısı) B.in çekişme konusu 1894 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki hissesinden 15/100 payını 20.9.2001 tarihinde ve satış suretiyle davacı ( birleşen dosya davalısı) T.."ya temlik ettiği, B..."in de taşınmazın dava dışı bir kısım paydaşlarının payı üzerinde intifa hakkının bulunduğu, taşınmazda kat mülkiyeti veya kat irtifakı tesis edilmediği ve halen paylı mülkiyet üzere olduğu; T."nın B..oğlu Z.le 4.10.2001 tarihinde evlendiği ve 13.9.2005 tarihinde kesinleşen Kartal 2. Aile Mahkemesinin 5.7.2005 tarih 2004/1070 esas,2005/618 sayılı kararıyla da boşandığı anlaşılmaktadır.
    Birleşen dosya davacısı B.; çekişme konusu payın temlikinin tapuda her nekadar satış olarak gösterilmiş ise de,aslında bağış olduğunu ve bu nedenle geçerli bulunmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    İddianın ileri sürülüş biçimine göre,birleşen davanın taraf muvazaası hukuksal nededine dayandığı açıktır.
    Bilindiği üzere, 5.2.1947 tarih ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre böyle bir iddianın yazılı delille ispatı gerekmektedir.
    Oysa davacı B.davada böyle bir kesin delile dayanmamıştır.Mahkemece, davalı Tuba ile dava dışı kocası arasında görülen boşanma davasının dava dilekçesinde T. vekilinin " Türkiye"de kendisine düğün hediyesi olarak alınan dairede oturmaya başlamış" şeklindeki sözleri karara dayanak yapılmış ise de bu beyanın muvazaalı işlemin belgesi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi,T.vekilinin boşanma davasındaki böyle bir beyanının eldeki davada " mahkeme dışı ikrar" olarak kabulüne de olanak yoktur.Kaldı ki, davalı Tuba tarafından da bu beyan üzerine "vekilinin davaya girmesini istemediğini" belirten faks gönderildiği ve vekilinin de buna göre istifa ettiği görülmektedir.
    Yukarıda değinilen tüm olgular gözönüne alındığında yasal delillerle ispat edilemeyen tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile aksi yönde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacı T..nın açmış olduğu elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasına gelince;
    Bilindiği üzere;paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamıyan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman istiyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere M.K.nun 706, B.K.nun 2l3, T.K.nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Nevarki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak ( fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şuyun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, " akte vefa" kuralının yanında M.K.nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pekçok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Hal böyle olunca, birleşen tapu iptal ve tescil davasının reddine, asıl dava bakımından da,yukarıda değinilen ilkeler gözönüne alınarak gerekli araştırma ve incelenme yapılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davacı (birleşen dosya davalısı) Tuba"nın temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıktlanan nedenlerden ötürü H.U.M.K."nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi