Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, ortak miras bırakan anneleri G. Ç.’ın 26879 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 70/425 payını mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalı oğlu D.. temlik ettiğini, davalının hileli davranışlar ile tapu kaydını üzerine geçirip, anılan payı daha sonra dava dışı kooperatife devrettiğini satış bedeli olan 32.000,00YTL ile kira bedeli 8000,00 YTL’nin davalı adına bankaya yatırıldığını ileri sürerek, muvazaa nedeniyle satış ve kira bedelinin miras payları oranında faiziyle davalıdan tahsili olmazsa tenkis isteminde bulunmuşlardır.
Davalı, satışın gerçek olduğunu ve davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tenkis iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
                                                                             -KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan payı oranında tazminat, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakanın çekişme konusu 26879 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 70/425 payını 1.3.1996 tarihli akitle davalıya satış yoluyla temlik ettiği, daha sonra muris ve davalının taşınmazdaki paylarını dava dışı kooperatifte devrettikleri, murisin SSK"dan emekli maaşı aldığı kanser hastası olup hastalığının ağır ve masraflı bir tedavi gerektirdiği, davalı ve murisin aynı bahçe içerisinde ayrı evlerde oturdukları, murisin tüm mirasçıları ile arasının iyi olduğu, davalı tanıklarının beyanına göre tapu dairesinde bedelin ödendiğinin bildirildiği dosya kapsamı ile sabittir.
Bu olgu ve belirlemelere göre miras bırakanın mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla hareket ettiğinin söylenemeyeceği, başka bir ifadeyle temlikin gerçek bir satışa dayandığı kabul edilmelidir.Öyleyse davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine,
Diğer yandan gerçek bir satışın söz konusu olduğu durumlarda murisin mirasçıların saklı payına tecavüz sonucunu doğuracak bir işlemde bulunduğunu ileri sürmek olanaksızdır.Diğer bir deyişle olayda tenkis koşullarının oluştuğundan da söz edilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece davanın tümden reddedilmesi gerekirken aksine düşüncelerle tenkis isteğinin kabulü yerinde karar verilmesi doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.