21. Hukuk Dairesi 2015/15869 E. , 2015/20919 K.
"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2015
NUMARASI : 2013/596-2015/315
Davacı, maaşından yapılan kesintilerinin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davalı SGK tarafından prim borcu nedeniyle yapılan icra takibi sonucu dava dışı Aparat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin kurucu ortağı olan davacının emekli maaşına konan haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, dava dışı (borçlu) Monoform Makina Aparat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 19.01.2009 tarihinde % 40 hisse oranıyla kurucu ortağı olduğu; davacının anılan şirketin yöneticisi olmadığı, Kurumun, dava dışı Monoform Makina Aparat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2005/8 ila 2006/9. dönemlerine ait prim borçlarından dolayı, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun çerçevesinde 2007/23833 esas sayılı dosya üzerinden takip başlattığı; anılan borçlu şirkete ödeme emri gönderilip gönderilmediğinin araştırılmadığı, bu takip sırasında, davacının Sosyal Güvenlik Kurumundan almakta olduğu emekli maaşının 1/3’üne haciz konulduğu ve 2010 yılı Kasım ayı itibari ile maaşından kesinti yapılarak kurum hesabına yatırıldığı, 2007/23833 esas sayılı takip dosyasında, ödeme emrinin tebliği ile ilgili tebligat parçası ve davacı adına düzenlenmiş ödeme emrinin bulunmadığı dosyadaki kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır..
506 sayılı Yasa’nın 80/12. maddesi hükmü gereğince, sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, yasal süresi içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Anılan yasa maddesi gereğince, prim borçlarından ötürü borçlu şirketin üst düzey yöneticileri hakkında da aynı borç nedeniyle ödeme emri çıkartılması bu yasa gereğidir.
Öte yandan, 6183 sayılı Yasa"nın 35. maddesinde de, ( Değişik madde: 22.07.1998 - 4369/21. m. ) limited şirket ortakları ( Değişik ibare: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m. ) şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
.../...
506 sayılı Yasa"nın 121. maddesinin 1. fıkrası hükmü " bu kanun gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez" şeklinde iken 6.7.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Yasanın 17. maddesi ile " nafaka borçları " ibaresinden sonra gelmek üzere " ... ve bu kanunun 80. maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklar "ibaresi eklenerek yapılan değişiklikle prim borçlarından dolayı da yaşlılık aylığına haciz konulacağı öngörülmüştür. Kurumun prim alacakları Amme Alacağı niteliğinde olup prim alacakları yönünden yapılan yasal düzenlemelerin kamu düzeniyle ilgili olduğundan 506 sayılı Kanunun 121. maddesinde 5198 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin görülmekte olan davalarda ve giderek dava konusu uyuşmazlıkta da uygulanması gerekir.
Haciz işleminin yapılabilmesi için 6183 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak yürütülen bir takip ve usulüne uygun olarak ödeme emri tebliğ edilmesi gerekir. Bir başka ifade ile davacı hakkında kesinleşmiş bir icra takibi bulunmalıdır.
Somut olayda, takibin 6183 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak yürütülmediği ve davacıya usulüne uygun olarak ödeme emri tebliğ edilmeden hakkında haciz işlemlerine başlanıldığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; 2007/23833 sayılı takip dosyası üzerinden davacı adına düzenlenmiş ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmakla, 6183 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak yürütülen bir takip ve usulüne uygun olarak ödeme emri tebliğ edilmemiş olması nedeni ile yapılan haciz işlemi yasal olmadığından davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına ve davacının yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin iadesine karar vermekten ibarettir
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.