Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları H.’in, mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak, maliki olduğu 390, 391, 388, 402, 191, 347, 738 ve 26 parsel sayılı taşınmazlarını, murisin ikinci eşi ve onun oğlu olan davalılara temlik ettiğini ileri sürüp, tapu iptal ve  pay oranında adlarına tescilini  istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, temliklerin muvazaalı ve bedelsiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
                                              -KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan tarafından çekişme konusu taşınmazları tamamen ve pay temliki suretiyle davalılara mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak temlik ettiği benimsenmek suretiyle, mahkemece davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Bu nedenle 390 ve 391 parsel sayılı taşınmazlar dışında kalan diğer parsellerle ilgili davalıların temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Nizalı 390 ve 391 parsellerle ilgili davalıların temyizine gelince söz konusu taşınmazlarda davalı H.."ın, muris tarafından yapılan pay temlikinden başka üçüncü kişilerden de edindiği paylar mevcut olup, dava konusu edilmeyen bu payların da kabul kapsamına alınmak suretiyle hüküm kurulması doğru değildir.
Hal böyle olunca, 390 ve 391 parseller yönünden miras bırakanın temlikine konu pay gözetilerek davacının payı oranında davanın kabulü gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının bu yöne hasren temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.06.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.