Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/2635
Karar No: 2008/7233

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/2635 Esas 2008/7233 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla oğullarına temlik ettiği taşınmazların, muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapuların iptal ve tescilini istemiştir. Davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, davacının vekili sıfatıyla gerçekleştirdiği temlikler nedeniyle muvazaa iddiasında bulunmasının iyiniyetle bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, ancak Yargıtay bu kararı bozmuştur. Yargıtay kararında, veklin kendi lehine tasarrufta bulunmadığı ve miras bırakanın iradesine uygun davrandığı göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, muvazaa nedeniyle geçersiz olan resmi sözleşmenin tespiti için yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve ilgili kanun maddelerine uyulması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Medeni Kanunun 706. maddesi, Borçlar Kanunun 213. maddesi, Tapu Kanunun 26. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2008/2635 E.  ,  2008/7233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÜNYE 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 01/03/2005
    NUMARASI : 2003/833-2005/126

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı,miras bırakanı M.in 8 ayrı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak oğulları M.ve A.."a temlik ettiğini,dava dışı mirasçıların açtığı muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal-tescil davalarının kabul edilerek kesinleştiğini,temliklerin muvazaalı olduğunun kanıtlandığını ileri sürerek tapuların iptal ve tescilini istemiş,6 parsele yönelik isteğinden feragat etmiştir.
    Davalılar,davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece,dava konusu 6 parsele yönelik davanın feragat nedeniyle ,diğer taşınmaz yönünden ise davacının vekil sıfatıyla temlikleri gerçekleştirdiği,bu nedenle muvazaa iddiasında bulunmasının iyiniyetle bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                                                            -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriğinden,toplanan delillerden; miras bırakan M."in kayden malik olduğu çekişmeli (45-17-52-56-57-62 parselleri) taşınmazları dava dışı taşınmazlarla birlikte eldeki davanın davacısı M.A..vekil ederek 19.10.1981 tarihli akitle satış suretiyle A. A.."a temlik ettiği, dava dışı mirasçılar tarafından açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı aynı taşınmazlara yönelik iptal- tescil davasının kabul edilerek (2002/325 esas-2003/409 karar) kesinleştiği,halen taşınmazlarda (satış-hisse tevhidi,hükmen ve ipka suretiyle) davalıların paydaş olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece,davacının miras bırakanın vekili sıfatıyla temlikleri gerçekleştirdiği,bu nedenle dava açmasının iyiniyetle bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; vekil ,asilin kendisine verdiği yetki doğrultusunda ,onun iradesine uygun davranışla yükümlüdür
    Bu nedenle vekilin kendi lehine tasarrufta bulunmadığı gözetildiğinde muvazaalı işlemi biliyor olması,asilin iradesi doğrultusunda, onu temsilen yaptığı işleme karşı, kendi hukuki yararını dikkate alarak dava açmasına engel teşkil etmeyeceği kuşkusuzdur.
    Bilindiği üzere;uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçek-ten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirascısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirascılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekirki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı,miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Hal böyle olunca; öncelikle miras bırakan ile davalıların irtibatını gösterir veraset ilamı ile dava konusu taşınmazların tüm tedavül kayıtlarının getirtilmesi daha önce görülüp,kesinleşen davaların eldeki dava yönünden güçlü delil olduğunun dikkate alınması ve yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda hükme yeterli bir araştırma yapılarak işin esası yönünden bir hüküm kurulması,temyiz aşamasında feragat edildiği bildirilen taşınmaz yönünden de bu husus gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken dava konusu taşınmazlar yönünden yanılgılı değerlendirme ve yazılı olduğu gerekçelerle davanın reddedilmiş olması doğru değildir.Davacının,temyiz itirazları yerindeir,Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,9.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi