20. Hukuk Dairesi 2014/9991 E. , 2015/5483 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1956 yılında yapılan kadastro sırasında .... beldesi, ....11.500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ....adına tespit ve tescil edilmiştir. Daha sonra 1994 yılında yapılan satış yoluyla ..."ya geçmiştir.
... 06.05.2005 tarihli dilekçeyle; 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9/son maddesi uyarınca yapılan fennî hataların düzeltilmesi çalışması sırasında 2 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün orman sınırları içine alındığını ileri sürerek, anılan düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. .... Sulh Hukuk Mahkemesince 01.05.2007 gün ve 2005/805E-2007/352K sayılı kararla düzeltme işleminin doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davalının temyiz ve karar düzeltme istekleri Dairece reddedilerek 25.09.2008 tarihinde kesinleşmiştir.
Bunun üzerine .... Yönetimi, 27.09.2013 tarihli dilekçeyle; 2 parsel sayılı taşınmazın ..... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/805 E. - 2007/352 K. sayılı dosyasında hükme dayanak yapılan fen bilirkişi .... tarafından düzenlenen krokide (A1), (A2), (A3) ve (A4) ile işaretlenen toplam 4.785,95 m2 yüzölçümlü kesiminin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığının belirlendiğini ileri sürerek tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi ..... tarafından düzenlenen 22.02.2014 tarihli rapor ekindeki Ek 3- nolu krokide (B), (C), (D) ve (E) harfleri ile işaretlenen sırasıyla 174,23 m2, 4.576,36 m2, 26,85 m2 ve 8,13 m2 yüzölçümlü kesimlerinin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik hükümleri uyarınca yapılıp ekip çalışması 01.11.1976 tarihinde, komisyon çalışması 24.08.1981 tarihinde edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 22.10.1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 7.4.2005-7.5.2005 tarih aralığında ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9/son maddesi uyarınca yapılan fennî hataların düzeltilmesi çalışması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit, 2/B ve düzeltme haritasına, orman kadastro çalışma tutanaklarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi Hakan Arslan tarafından düzenlenen 22.02.2014 tarihli rapor ekindeki Ek 3- nolu krokide (B), (C), (D) ve (E) harfleri ile işaretlenen sırasıyla 174,23 m2, 4.576,36 m2, 26,85m2 ve 8,13 m2 yüzölçümlü kesimlerinin 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı anlaşıldığına, davalı tarafından taşınmazın temyize konu kesimlerinin orman tahdidi dışında kaldığı iddiasıyla açılan davanın ..... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/805 E. - 2007/352 K. sayılı kararıyla reddedilerek kesinleştiğine, anılan kararın eldeki dava açısından 6100 sayılı HMK"nın 303. (1086 sayılı HUMK"nın 237.) maddesi uyarınca kesin hüküm niteliğinde bulunduğuna, kesin hükmün olumsuz dava şartı olduğuna, mahkemeleri, davanın taraflarını, akdî ve irsî ardıllarını bağlayacağına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve temyiz harcının istek halinde iadesine 09/06/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.