MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Çekişmeli ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan 1193 parsel sayılı 21.100,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz orman niteliğinde Hazine adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ... ili, ... ilçesi, ... beldesi 1193 parsel sayılı taşınmazın mülkiyeti... Fabrikasına ait iken fabrika binası inşa edildiğini çimento fabrikasının özelleştirilmesi sonucunda 02/12/1992 tarihli hisse satış sözleşmesi ile şirkete ait tüm taşınmazların ....Holding A.Ş. ortaklığına devredildiğini, .... Sanayi T.A.Ş."nin kullanımında yer almakla birlikte ... Fabrikaları A.Ş."ye ait olan teklif mektubundaki satış bedeli kapsamında yer alan 1193 parsel sayılı taşınmazın hataen Hazineye devredildiğini, Hazine tarafından yapılan vasıf değişikliği ile taşınmazın vasfının orman olarak değiştirildiğini, halen şirketin kullanımında olan parselin bir kısmının orman vasfı ile Hazineye tescil edilmiş olması nedeniyle, Oysa Çimente San. tarafından...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/883 Esasında orman şerhinin kaldırılması için dava açıldığını, davanın kabulüne karar verildiğini ancak kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/05/2009 tarih ve 2010/8657 Esas- 2010/12640 Karar sayılı ilamı ile tapu kaydının cinsinin orman olduğu, ormanla ilgili bir şerh bulunmadığından orman şerhinin kaldırılmasının doğru olmadığı gerekçesi ile bozulduğunu, yeniden yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiğini ve Yargıtay tarafından onandığını, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının davacı şirkete ve 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin dava dosyasında yazılan yazılarda da dava konusu taşınmazın satış sözleşmesi kapsamında olduğu ve bedelinin davacı tarafından yatırıldığı ancak tapu kaydı üzerindeki istimlak şerhi nedeni ile devrinin yapılamadığının belirtildiği, taşınmazın sehven Hazine adına tescil edildiğini, tapu masrafları dahil 7.288.057.200 TL"ye tekabül eden satış bedelinin 15/01/1993 tarihinde davacı tarafından alıcıya ödendiğini, davaya konu taşınmazın Hazine adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sonunda mahkemece; davaya konu taşınmazın 1976 yılında orman kadastrosu görmüş olduğu, bu kapsamda davaya konu taşınmazın 6831 sayılı Kanun hükümleri uyarınca kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan yerlerden olduğu ve ormanların zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil davasıdır.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1976 yılında yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının peşin harçtan mahsubu ile kalanın istek halinde iadesine 02/07/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.