Taraflar arasında görülen davada;
Davacı,çekişme konusu 19 parça taşınmazın,M.oğlu İ.Ü.adına tapuda kayıtlı olduğunu,davalılardan M.tarafından alınan veraset ilamında murisi İ.’in mirasçısı olmasına rağmen ketmedilmek suretiyle,mirasçı olarak gösterilmediğini ve taşınmazları adlarına intikalen tescil ettirdiklerini,anılan veraset ilamının iptali için dava açtığını ve yeni veraset ilamında mirasçılığının belirlendiğini ileri sürerek,yeni veraset ilamındaki pay ve mirasçı durumuna göre intikal ve tescilini istemiştir.
Davalılar,yanıt vermemişlerdir.
Mahkemece,1011,514,842,320,1168,69,326 parseller yönünden tarafların miras bırakanları ile ilgisi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine; diğer parseller yönünden iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar,davalı Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi ,gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, ketmi verese iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece,davanın kısmen kabilüne karar verilmiştir.
Davacının iddiası çekişmeli taşınmazların intikaline esas alınan veraset ilamında, İbrahim"in mirasçısı olmasına rağmen mirasçı olarak gösterilmemesi nedenine dayanmaktadır.
Daha sonra elde edilen hasımlı veraset ilamı ile intikallerin dayanağı olan veraset ilamı iptal edilmiş ve davacının mirasçılığı saptanmıştır. Bu niteliği itibariyle dava miras hakkına dayalı iptal-tescil davası olup,Tapu Sicil Müdürlüğüne karşı dava açılmasını gerektiren durum bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, Tapu Sicil Müdürlüğü hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken,anılan davalı yönünden de davanın kabul edilmiş olması doğru değlidir.Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,23.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.