3. Hukuk Dairesi 2021/880 E. , 2021/11165 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kaçak zannı ile yakalanan muhtelif miktarlı benzin, gazyağı ve mazotun davalılara yediemin olarak bırakıldığını, ancak 21.8.2008 tarihli ihtara rağmen teslim edilmediğini ileri sürerek, bedellerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah ile de talebini 581.418,49 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı ..., davanın reddini dilemiş, davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 494.460,72 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline dair verilen hüküm, davacı tarafın temyizi üzerine; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 22/03/2018 tarihli ve 2015/42162 E. 2018/3432 K. sayılı kararıyla; “...Mahkemece, yediemin olarak kendilerine teslim edilen akıryakıtları iade etmeyen davalıların toplam 581.718,49 TL tazminattan sorumlu oldukları açıklandıktan sonra, davalıların yedieminlik ücreti, masraf vs. giderler açısından % 15 oranında indirim yapılarak yazılı şekilde karar verilmiştir...) mahkemenin HMUK 74. maddesine aykırı olarak davalılar tarafından talep olmadığı ya da bir mahsup isteği olmadığı halde yedieminlik ücreti, masraf vs. olarak tazminat tutarından indirim yapılması usul ve yasaya aykırı olduğu” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; bilirkişi raporuna göre davanın kabulü ile 581.718,49 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Yargılama giderleri, kural olarak, davada haksız çıkan tarafa yükletilir (HMK m. 326/1). Davada her iki taraf da kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini, haklı çıkma nispetine (oranına) göre taraflar arasında paylaştırır (HMK m. 326/2).
Somut olayda; mahkemece verilen ilk hükümde, davacı tarafından yapılan toplam 682,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranlarına göre 580,13 TL"sinin davalılardan tahsiline karar verildiği, davacı tarafın temyizi üzerine kararın bozulmuş olmasına rağmen, bozma sonrasında davacı tarafından yapılan 24,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına karar verildiği görülmektedir.
Buna göre mahkemece; davanın tamamen kabul edildiği dikkate alınarak, bozma öncesi yargılama gideri ile bozma sonrası yapılan yargılama gideri toplamının davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bozma öncesi giderlerin dikkate alınmaması ve hazineye irat kaydına şeklinde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nın 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların tüm, davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (4) nolu bendinin çıkartılarak yerine "4- Davacı tarafından yapılan yargılama gideri toplamı 707 TL"nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine," ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 39.682,80 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.