Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/37365
Karar No: 2020/8237
Karar Tarihi: 30.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/37365 Esas 2020/8237 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/37365 E.  ,  2020/8237 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : 3. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, asıl davada, davacının 08.01.1996- 26.03.2015 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından yaş dışı emeklilik koşullarının oluşması nedeniyle 1475 sayılı İş Kanunun 14. Maddesi uyarınca feshedildiğini, kıdem tazminatının ödenmemesi üzerine işveren aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, ileri sürerek davalının itirazının iptali ile %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini; birleşen davada ise, ödenmeyen yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının işe giriş tarihinin 01.01.1997 tarihi olduğunu, davacının 1475 sayılı Kanun 14. Maddesi gereği kıdem tazminatına hak kazanmadığını, aksi kabul edilse dahi takibe konulan alacak miktarının ve faizinin nasıl hesaplandığının, faizin hangi tarihten itibaren başlatıldığının açık ve kesin olmadığını, ayrıca davacının son brüt ücretinin 1.937,15 TL olduğunu ve işyerinde prim ödeme uygulaması bulunmadığını, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları ile ilgili alacakların ödendiğini beyan ederek asıl dava ile birleşen davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, istinaf dilekçesinde bildirilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
    Temyiz:
    Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlık konusudur.
    İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez.
    Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.
    Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu şartlar yoksa likit bir alacaktan söz edilemez.
    Somut olayda, davacı işçi kıdem tazminatı alacağının tahsili için ilamsız takip başlatmış, işverenin itirazı üzerine açılan eldeki davada ise, itirazın kısmen iptali ile davalının asıl alacağın yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmiştir. Ancak taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirmekte olup, mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü hatalıdır.
    3-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı bir diğer uyuşmazlık konusudur.
    Mahkemece ikinci bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda hesaplanan fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan 28.10.2016 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde ise, davacının fazla çalışma ücretinin brüt 8.152,13 TL olduğu ve bu miktarın puantaj kayıtları esas alınarak hesaplandığının ifade edildiği görülmektedir. Raporda hesaplamanın ekte tablo olarak gösterildiği yazılı ise de, bilirkişi raporu ekinde herhangi bir hesap detayı veya tablo bulunmamaktadır. Fazla çalışma ücreti hesabının denetime elverişli şekilde yapılıp raporda gösterilmemesi hatalı olup, rapor bu yönüyle denetime açık değildir. Temyiz edilen kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 30.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi