Esas No: 2020/8444
Karar No: 2022/3897
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8444 Esas 2022/3897 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8444 E. , 2022/3897 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.05.2018 tarih ve 2017/1134 E- 2018/557 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 08.10.2020 tarih ve 2019/70 E- 2020/1076 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilli ...'in 21.08.2015 tarihli Hisse Devir Protokolü ile davalının dava dışı limited şirketteki hisselerini satın aldığını, davalıya 21.08.2015 tarihli hisse devir protokolünün 3/c maddesinde gereği iki adet beyaza imza edilmiş senet verildiğini, davalının senedi açıkça protokole aykırı doldurarak tedavüle çıkardığını, protokole göre senet vadelerinin 31.12.2018 tarihi olduğunu, oysa davalı uhdesinde bulunan senetlerin 31.12.2017 vadeli olduğunu, senetlerin açıkça anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ileri sürerek, 31.12.2017 vadeli iki ayrı senetten dolayı davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davalının dava dışı şirkete ait hisselerini davacı ... ile dava dışı ...’a noter sözleşmesi ile devrettiğini, noter sözleşmesi haricinde taraflar arasında hisse devri protokolü imzalandığını, bu protokole göre ek hisse bedeli olarak dava dışı ...'ın 31.12.2018 vadeli 333.500.-TL bedelli, davacı ...'in 31.12.2018 vadeli 166.500.-TL bedelli senetleri keşide ettiklerini, daha sonra davacılar ile davalının tekrar bir araya gelerek hisse devir protokolünde yazılı olan senetlerin davacı ...’a iade edildiğini, davacı ...'in keşidecisi, diğer davalı ...'in kefili olduğu 31.12.2017 vadeli 166.500,00 TL ve 333.500,00 TL bedelli senetlerin imzalanarak davalıya verildiğini, protokolde bahsedilen senetlerle davaya konu senetlerin keşidecilerinin farklı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu senetlerin vadesinin 31/12/2017 tarihi, keşidecisinin davacı ..., avalistinin davacı ... olduğu, protokolde belirtilen senetlerin keşidecilerin davacı ... ile dava dışı ... olduğu, dava konusu olan 31/12/2017 vadeli senetlerdeki imzaların inkar edilmediği, davacı taraf, davalıya güven ilişkisine dayalı olarak açığa imza atılmak suretiyle birden çok senet verildiğini beyan etmiş olup, açığa imza atılmak suretiyle senedin karşı tarafa verilmesi halinde, bu senedin taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiğini bu iddiayı ileri süren tarafından yazılı belgeyle kanıtlanması gerektiği, yazılı delil olarak dayanılsa bile hisse devir protokolündeki senetlerin davaya konu senetlerden farklı senetler olduğundan davacının iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, 31/12/2017 vade tarihli senetlerin taraflar arasındaki başka bir alacak borç doğuran işlem nedeniyle verildiği ileri sürülmediği gibi, bu senetlerin davacı ... tarafından doldurulduğunun kabul edildiği, senetlerdeki imzaların inkar edilmediği, davacılar vekilince protokol müzakerelerinde çok sayıda boş olarak sadece imzalı senetlerin teslim edildiğinin beyan edildiği, davacı tarafça yemin deliline dayanılmış, mahkemece yemin delili hatırlatılmamış ise de, bu husus istinaf sebebi yapılmadığından belirtilen eksiklik nedeniyle kararın kaldırılamayacağı, hisse devrinin gerçekleştiği, davalının protokol şartlarına uymaması nedeniyle senetlerin geçersiz olduğu yönündeki iddianın da yerinde olmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 23/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.