Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8446
Karar No: 2022/3933
Karar Tarihi: 23.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8446 Esas 2022/3933 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/8446 E.  ,  2022/3933 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.06.2018 tarih ve 2015/1124 E- 2018/714 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne-esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.10.2020 tarih ve 2019/81 E- 2020/1122 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında davalının yurt dışından ithal ettiği ilaçların davacı hastaneye satışı konusunda sözleşme imzalandığını, ticari ilişkilerin halen devam ettiğini, müvekkilinin, sözleşmenin 4. maddesine istinaden davalıdan vadeli satın aldığı/alacağı ürünler için Denizbank Ege Kurumsal ve ...Şubesi'ne ait 26/02/2015 tarihli 350.000,00 TL bedelli 01/06/2015 tarihli 650.000,00 TL bedelli 2 adet banka teminat mektubunu davalıya teslim ettiğini, sözleşme uyarınca müvekkili tarafından 10/06/2015 tarihinde sipariş edilen ilaçların Roche deposundan sevk edildiğini, 11/06/2015 tarih ve ... no.lu davalı elektronik faturasına konu olan ilaçların 11/06/2015 günü saat 16.00'da davacı tarafça ambalajlanarak Yurtiçi kargoya verildiğini ve 12/06/2015 günü saat 15:00 sularında kargonun müvekkili hastaneye ulaştığını ancak kargo açıldığında soğuk zincir ürünü olan 122.172,32TL tutarlı ilaçların soğuk zincirinin bozulduğunun görüldüğünü, davalının İzmir Şubesi'ne ve merkeze durumun e-mail yoluyla bildirildiğini ve söz konusu ilaçlar teslim alınmadan yeniden soğuk zincir şartları sağlanarak kargo şirketine iade edildiğini ve diğer tarafa iade faturası düzenlenerek ve ilaçları teslim almadan gönderildiğini, son olarak davalının aynı ilaçlar için 07/07/2015 tarihli 122.172,32 TL bedelli bir satış faturası gönderdiğini, üçüncü kez iade edilip davalı tarafından yeniden gönderilen faturalar sebebiyle müvekkilinin ihtarname ile faturanın içeriğinin kabul edilmediğini ancak uygun vasıf ve koşulda ilaç gönderilmesi halinde faturanın kabul edilebileceği ve usulünce ödeneceğini bildirdiğini, davalı tarafından gönderilen cevabi ihtarname ile 11/06/2015 tarihli 122.172,32 TL bedelli faturanın 09/09/2015 tarihinde ödenmemesi halinde yasal yollara başvuracaklarını bildirdiklerini, davalının 26/02/2015 tarihli 350.000,00 TL bedelli teminat mektubunu nakde çevirdiğini ve dava konusu bedelin davalıya ödendiğini beyanla davalı tarafça müvekkiline düzenlenen 11/06/2015 tarihli 122.172,32 TL bedelli elektronik fatura nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, teminat mektupları nakde çevrilmek suretiyle borçlu olmamalarına rağmen ödemek zorunda kaldıkları 122.172,32 TL'nın 10/09/2015 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı şirketin 122.172,32 TL yönünden borçlu olmadığının tespiti ve bu tutarda alacağın tahsilini dava ettiğinden dava değerinin 244.344,64 TL olmasına karşın eksik harç yatırılarak dava açıldığını, harcın tamamlanması aksi halde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, sözleşmede konu ürünlerin nakliyesinin açıkça düzenlendiğini, teslim sonrasında ürünlerin sevk ve depolama koşullarının davacı hastaneye yazılı olarak tebliğ edildiğini, sözleşme konusu ürünlerin kargo firmasına teslimi ile nefi ve hasarın davacıya geçtiğini, müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, her halükarda nakliyede gerçekleşen rizikodan mülkiyeti devir alan davacının sorumlu olduğunu, iade talebinin sözleşmede öngörülen koşullara uygun yapılmadığını, ürünleri mülkiyetine almış olan davacının ürün bedelini ödememesi nedeniyle müvekkilinin haklı olarak teminat mektubunu nakde çevirdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Yurtiçi Kargo Servisi A.Ş.'ye yazılan yazıya istinaden 07/11/2016 tarihinde ilgili kargo servisi vekili tarafından verilen cevabi yazıda müvekkili şirketin soğuk zincir taşımacılığında herhangi bir lisansının bulunmadığı, müvekkilinin tüm taşımalarını standart kargo statüsünde yapmakta olup, sıcağa, soğuğa, ısı değişikliklerine, nem ve benzer etkilere karşı özel koruma taahhüdü vermediğinin bildirildiği, sözleşme koşullarının 6.1 maddesinde söz edildiği gibi davacının davalıya gönderdiği 24/04/2014 tarihli yazıda, 3007431 sayılı sözleşme ile Yurtiçi Kargo Servisi A.Ş. firması ile çalışıldığının beyan edilmesi nedeniyle adı geçen kargo firmasının sözleşme koşullarının 6.1 maddesinde söz edildiği gibi davacı tarafından belirlendiğinin anlaşıldığı, yine aynı maddenin devamında "Soğuk zincir ürünleri olması halinde hastanenin belirleyeceği ve Roche'nin soğuk zincir sevkiyatının şartlarını sağladığını teyit ettiği kargo şirketi ile" ifadesinden soğuk zincir sevkiyatı şartlarını sağladığını teyit edecek olan tarafın Roche şirketi olduğu, buna göre soğuk zincir ürünleri sevkiyatı konusundaki kargo şirketinin davacı tarafça belirleneceği ve anılan kargo şirketinin soğuk zincir sevkiyatı şartlarını sağladığını da davalı tarafın teyit edeceği, sözleşmenin 6. maddesindeki nakliye sorumluluğunun taraflarca bu şekilde kararlaştırıldığı, bu sebeplerle tarafların dava konusu faturaya konu ürünlerin sevkiyatında anılan madde ile kendilerine verilen yükümlülüğü yerine getirmediklerinden dolayı müterafik kusurlu oldukları ve tarafların müterafik kusurunun % 50 oranında olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davaya konu 11/06/2015 tarihli fatura bedelinden dolayı davacının davalıya 61.086,16 TL borçlu olmadığının tespiti ile buna göre 61.086,16 TL'nın 17/09/2015 tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin "Nakliyat Sorumluluğu" başlıklı 6. maddesinin Ürünün Teslimi Ve Teslim Şekli başlıklı 6.1 maddesinde "Hastane tarafından istenen cins ürün, İstanbul içi satışlarda hastanenin adresine, İstanbul dışı satışlar ise hastanenin Roche'a yazılı olarak bildireceği nakliye ambarının adresinde veya ilgili kargo firmasına Roche deposunda hastane tarafından bilinen ve hali hazırda uygulanan yöntem ve usuller dahilinde teslim edilir... Hastane tarafından istenen ürünlerin soğuk zincir ürünleri olması halinde hastanenin belirleyeceği ve Roche'un soğuk zincir sevkiyatının şartlarını sağladığını teyit ettiği kargo şirketi ile soğuk zincir harici ürünlerde ise hastanenin belirleyeceği ambar ile ürün sevkıyatı yapılacaktır. Ek 1'de belirtilmiş olan sevk ve depolama koşulları söz konusu soğuk zincir ürünlerinin kullanıma hazır olarak muhafazası ve hasta tedavisi açısından vazgeçilmez olduğundan soğuk zincir ürünlerin sevkiyat ve depolama şartlarının ürünlerin özelliklerine göre Roche'un belirleyeceği koşulları sağlaması gerekmektedir... Sevkiyat ve depolamada belirtilen şartların sağlanmaması halinde Roche ürün satışını durdurma sözleşmeyi fesih hakkına sahiptir." şeklinde, Mülkiyetin İntikali ve Teslim Noktası başlıklı 6.2. maddesinde ise "Her türlü ürün Roche tarafından mal teslim yeri adresine teslimi veya hastanenin yetkili kıldığı nakliye ambarına veya kargo şirketine teslimi ve irsaliyenin imzalatılması ile mülkiyet ve her türlü riziko hastaneye geçer. İstanbul dışına yapılacak satışlarda Roche ürünlerin mülkiyeti Roche ürünlerin nakliye şirketine teslimi ile hastaneye geçer. Hastane ürünlerin miktar ve nitelik kontrollerini teslim anında derhal yapmayı ve varsa itirazlarını yazılı olarak derhal (teslim anında irsaliye üzerine kayıt düşmek suretiyle) Roche' a bildirmeyi kabul ve beyan eder." şeklinde düzenleme yapıldığı, taraflar arasındaki ilaç satışına dayanak sözleşme 20/05/2014 tarihinde yapılmış olup, sözleşme tarihinden 26 gün önceye tekabül eden 24/04/2014 tarihli yazı ile davacı tarafça davalı şirkete Yurtiçi Kargo Servisi A.Ş firması ile çalışıldığının bildirildiği, içeriği dikkate alındığında sözleşmenin, soğuk zincir ürünleri satışı yanında, soğuk zincir koşulları ile saklanması gerekmeyen raf ürünlerinin satışını da kapsadığı, davacı tarafça davalıya gönderilen yazıda, bildirilen kargo şirketiyle soğuk zincir ürün taşınması konusunda anlaşmaları olduğuna dair bir ifade yer almadığı gibi soğuk zincir ürünlerinin de aynı kargo şirketi ile taşınmasının istenildiğinin açık olarak belirtilmediği, sözleşmenin 6/1. maddesininde yer alan “Hastane tarafından istenilen ürünlerin soğuk zincir ürünleri olması halinde Hastanenin belirleyeceği ve Roche’un soğuk zincir sevkiyatının şartlarını sağladığını teyit ettiği kargo şirketi ile ürün sevkiyatı yapılacaktır.” hükmüne göre, davacı tarafça kargo şirketi bildiriminde bulunulduktan sonra, davalı şirketin bildirilen kargo şirketinin soğuk zincir sevkiyatının şartlarını sağladığını teyit ederek ürünleri teslim etmesi gerekir iken, teyit yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair dosyada delil bulunmadığı gibi, mahkemece Yurtiçi Kargo Servisi A.Ş.'ye yazılan yazıya verilen cevapta, müvekkili şirketin soğuk zincir taşımacılığında herhangi bir lisansının bulunmadığı, müvekkilinin tüm taşımalarını standart kargo statüsünde yapmakta olup, sıcağa, soğuğa, ısı değişikliklerine, nem ve benzer etkilere karşı özel koruma taahhüdü vermediğinin bildirildiği, bu yazı cevabı dikkate alındığında, "Soğuk zincir ürünüdür, saklama koşulu 2°C ila 8°C arasında saklayınız" şeklindeki not ile ürünlerin teslim edilmesinin teyit yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı ve bu yükümlülüğün yerine getirildiğini göstermeyeceği, sözleşme Ek 1'de yer alan hükümlere göre, sevkiyat ve depolamada belirtilen şartların sağlanmaması halinde davalı şirketin ürün satışını durdurma, sözleşmeyi fesih hakkına sahip olduğu, davalı tarafça, davacının bildirdiği kargo şirketine ürünler teslim edilmiş ise de, sözleşme gereğince teyit yükümlülüğünü yerine getirerek bildirilen kargo şirketinin soğuk zincir koşullarına uygun olarak taşıma yapmadığını tespit edip uygun koşulları sağlayan başka bir kargo şirketi bildirilmesi istenilebilecek iken, bu şekilde bir işlem de yapılmadığı, sözleşmenin "Mülkiyetin İntikali ve Teslim Noktası" başlıklı 6.2. maddesinde, İstanbul dışına yapılacak satışlarda Roche ürünlerin mülkiyeti Roche ürünlerin nakliye şirketine teslimi ile hastaneye geçeceği düzenlenmiş ise de, bu hükmün ancak sözleşme koşullarına uygun olarak ilaçların teslim edilmiş olması halinde uygulanabileceği, davalı tarafça teyit yükümlülüğü yerine getirilerek ilaçlar teslim edilmediğinden, mülkiyetin, kargoya teslimle davacıya geçtiğinin kabul edilemeyeceği, dava konusu zararın, davalının kusurlu eylemlerinden kaynaklandığı, davacıya atfı kabil bir kusur bulunmadığı gözetilerek, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kısmen kabul kararı verilmesinin doğru görülmediği, davalı vekilince, dava dilekçesinde nispi harca tabi iki ayrı talep bulunduğu, bu nedenle iki talebin toplam miktarı üzerinden harç yatırılması gerektiği, bu eksiklik ikmal edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu yönünde istinaf itirazı ileri sürülmüş ise de; taleplerden birinin menfi tespit, diğerinin ise menfi tespite konu bedelin tahsili için davalı tarafça nakte çevrilen teminat mektubu bedelinin istirdatı istemine ilişkin olduğu dikkate alındığında, taleplerin niteliği ve esasında aynı alacağa ilişkin olması nedeniyle tek harç yatırılması yeterli olup, ileri sürülen istinaf itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 122.172,32 TL'nın 17/09/2015 tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, TTK 863/1 maddesi uyarınca gönderene taşımaya konu ürünü taşıma güvenliği sağlanmasına yönelik ve yine sözleşme uyarınca davalı ... ... A.Ş.’ye soğuk zincirle taşıma güvenliği konusunda özel bir yükümlülük yüklenmiş olmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6.259,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    MUHALEFET ŞERHİ
    Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen muhalefet şerhindeki hususlar yönünden kararın bozulması gerektiğini düşündüğümden onama yönündeki sayın çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi