Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/5514
Karar No: 2008/7964
Karar Tarihi: 25.6.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/5514 Esas 2008/7964 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, 56 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 7 nolu bağımsız bölümün 1/2 payını satış olarak davalıya verdiğini ancak bu işlemin gerçekte bağış olduğunu ve davalının tam malik olduktan sonra anlaşarak diğer davalı annesine devrettiğini iddia etmiştir. Mahkeme asıl davanın kabulüne ve birleşen davanın reddine karar vermiştir. Ancak kısa kararda asıl davanın kabulü ve gerekçeli kararda ise 1/2 payın iptali ile davacı adına tesciline hükmedilmiştir. Bu çelişkili kararın uygun olmadığı ve HUMK'nun 376, 388 ve 389. maddelerinin gereğince tefhim edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu ilke ve yasa hükümleri göz ardı edilerek çelişkili karar verilmesi doğru değildir. Hükmün 1992 tarihli Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA karar verilmiştir.
HUMK'nun 376, 388 ve 389. maddeleri; tarafların tüm delilleri toplanıp, son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi ve tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan g
1. Hukuk Dairesi         2008/5514 E.  ,  2008/7964 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARTAL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/10/2006
    NUMARASI : 2003/601-2006/469

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, 56 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 7 nolu bağımsız bölümün 1/2 payını satış suretiyle davalı N.. temlik ettiğini,yapılan işlemin gerçekte satış olmayıp bağış olduğunu,davalının anılan taşınmazda tam malik olduktan sonra danışıklı olarak diğer davalı annesine devrettiğini ileri sürerek 1/2 payın adına geri kalan 1/2 payın da davalı N. adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar,davacının payının bedeli ödenerek satın alındığını,ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlar,davalı R. ise birleşen davasında,kayden maliki olduğu 7 nolu bağımsız bölümü davalının haksız olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini belirtip elatmanın önlenmesi ve tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece,taraflar arasındaki temliki işlemin muvazaalı olduğu,gerçekte bağış işleminin ise şekil koşullarına uygun bulunmadığı gerekçesi ile asıl davanın kabulüne,birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, taraf muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, birleşen dava ise bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
    Davacı, dava dilekçesinde çekişme konusu 7 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile ½ payının kendi adına, geri kalan ½ payın ise davalı N. adına tescilini istemiştir. Mahkemece, kısa kararda asıl davanın kabulüne karar verilmiş, gerekçeli kararda ise “ ... ½ payın iptali ile davacı adına tesciline” şeklinde hüküm kurulmak suretiyle kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılmıştır.
    Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Nevarki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir.
    Hal böyle olunca, hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin hacrın temyiz edene geri verilmesine, 25.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi