Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/5859
Karar No: 2008/7993
Karar Tarihi: 25.06.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/5859 Esas 2008/7993 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Belediye, bir dükkanın tapu kaydının yolsuz olduğunu ve dükkanın davalılara satıldığını iddia ederek tapu iptali-tescil istemiştir. Mahkeme davalıların iyiniyetlerinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak kötü niyet iddiasının def'i olmadığı, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii bulunmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (re’sen) nazara alınacağı ilkeleri dikkate alınarak, davacının gösterdiği tanıkların dinlenmesi gerektiği ve davalıların tescilin yolsuz nitelik taşıdığını bilip bilmediklerinin ya da bilebilecek konumda bulunup bulunmadıklarının açıklığa kavuşturulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Hüküm, kamuoyu yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri: HUMK'nun 428.maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2008/5859 E.  ,  2008/7993 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BANDIRMA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/11/2007
    NUMARASI : 2006/131-2007/341

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Belediye, dava konusu 2 sayılı parseldeki 5 numaralı bağımsız bölümün, davalıların bayii olan A. K.. satışına ilişkin Encümen Kararının İdari Yargıda iptal edildiğini, buna rağmen kayıt üzerindeki şerhin A. K."un başvurusu üzerine Tapu Sicil Müdürlüğünce kaldırıldığını ve taşınmazın aynı gün davalılara satıldığını ileri sürerek, tapu iptali-tescil istemiştir.
    Davalılar, iyiniyetli alıcı olduklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalıların iyiniyetlerinin aksi kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.                          
    Dava, yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davaya konu 2 sayılı parseldeki çekişmeli 5 numaralı dükkanın Belediyeye ait iken, 6.6.2000 tarih 1026 Sayılı Encümen Kararına  istinaden 19.6.2000 tarihinde dava dışı A.K.a satıldığı; sonradan, üçüncü kişinin Belediye aleyhine İdari Yargı’da açtığı ve 5 numaralı dükkanın satışına ilişkin işlemin iptalini istediği 2000/940 esas sayılı davada verilen “yürütmenin dava sonuna kadar durdurulması” kararı uyarınca bu hususun 26.1.2001 tarih 379 yevmiye ile taşınmaz kaydına şerh olarak işlendiği, yargılama sonucunda da  30.1.2002 tarihli kararla çekişmeli dükkanın satışına ilişkin işlemin iptaline hükmedildiği, kararın Danıştay’ca 14.2.2005’de onandığı ve karar düzeltme isteğinin de 31.10.2005’de reddedildiği; Belediyeden 5 numaralı dükkanı satın alan A.K.’un, İdari Yargı’da verilen iptal kararı sicile yansıtılmadan 28.2.2006’da tapu sicil müdürlüğüne başvurarak, taşınmaz üzerindeki “yürütmenin dava sonuna kadar durdurulması” şerhinin konulmasına dayanak olan 2000/940 esas sayılı davanın 30.1.2002’de karara çıktığını belirtip şerhin terkinini istediği, tapu sicil müdürlüğünün de 28.2.2006 tarih 1584 yevmiye ile şerhi terkin ettiği, H.D.’ın da çekişmeli dükkanı aynı tarih 1586 yevmiyeli işlemle davalılara satarak devrettiği; temyiz incelemesi için aynı zamanda Daireye gönderilen yerel mahkemenin 2006/132 esas sayılı dosyasında da, dava konusu edilen 2 sayılı parseldeki 6 numaralı dükkan bakımından benzer gelişmeler yaşandığı, dükkanı belediyeden satın alan kişi tarafından sicil kaydı üzerindeki “yürütmenin durdurulması” şerhinin 28.2.2006 tarih 1585 yevmiye ile kaldırıldığı ve aynı tarih 1587 yevmiye ile de anılan davanın davalılarına satış yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Davacı Belediye, satışa ilişkin encümen kararının İdari Yargı’da iptaliyle A.K.adına oluşan tescilin dayanaksız kaldığını, ondan satın alan davalıların da iyiniyetli bulunmadıklarını ileri sürerek eldeki davayı açmış; mahkemece, davacının son duruşmada bildirdiği tanıkların süresinden sonra bildirildiğinden bahisle dinlenmeleri kabul edilmemiş ve davalıların iyi niyetlerinin aksi kanıtlanamadığı gerekçesiyle de davanın reddine karar verişmiştir.
    Gerçekten de, çekişmeli dükkanın A.K.a satışına dayanak teşkil eden encümen kararının İdari Yargı’da iptaliyle tescilin dayanaksız kaldığı; uyuşmazlığın çözümünün, ikinci el durumundaki davalıların iyiniyetli bulunup bulunmadıklarının açıklığa kavuşturulmasına bağlı olduğu kuşkusuzdur.
    Ne var ki, mahkemenin bu yönde yeterli bir araştırma yaptığını söyleyebilmek mümkün değildir.
    Bilindiği üzere, kötü niyet iddiasının def"i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın  genişletilmesi yasağına tabii bulunmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (re’sen) nazara alınacağı ilkeleri 8.11.l99l tarih l990/4 esas l99l/3 sayılı İnançları Birleştirme  Kararında benimsenmiş, bilimsel görüşler de aynı doğrultuda gelişmiştir.
    Hal böyle olunca, davacının gösterdiği tanıkların dinlenmesi, gerektiğinde tanık anlatımları çerçevesinde soruşturmanın genişletilmesi; elde edilecek deliller yukarıda açıklanan ilkeler ve olgularla birlikte değerlendirilerek davalıların tescilin yolsuz nitelik taşıdığını bilip bilmediklerinin ya da bilebilecek konumda bulunup bulunmadıklarının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.06.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
               


     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi