16. Hukuk Dairesi 2015/8838 E. , 2015/7238 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 60 parsel sayılı 70.395.46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılarak özel sicile tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptal ve tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 108 ada 60 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (H) harfi ile gösterilen 1.197.05 metrekare yüzölçümündeki bölümünün mera vasfının kaldırılarak davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı ..."nin temyizi davacı adına tescile karar verilen (H) harfli bölüme ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın mera olarak kullanılmasının ziraatçı bilirkişi raporuna göre mümkün olmadığı, dava konusu bölümün davacı ve öncesinde murislerinin zilyetliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Çekişmeli 108 ada 60 parsel sayılı taşınmaz 1961 tarihinde 55 numaralı toprak tevzi komisyonunca mera olarak haritaya bağlandığından bahisle mera olarak sınırlandırılmış, yapılan keşifte mera haritası uygulanmış ve taşınmazın bu harita kapsamında kaldığı da belirlenmiştir. Kural olarak meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğe hukuken değer verilemez. Ancak davacı ..., 18/12/1965 tarih ve 121 numaralı tapu kaydına, ayrıca irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Tapu kaydı mülkiyet belgesi olup, idari bir işlem olan mera tahsis haritası kapsamında kalması tapu kaydını geçersiz hale getirmeyeceği gibi, haritaya bağlanan taşınmazın öncesi kadim mera değilse tahsis tarihine kadar zilyedi yararına 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesi koşullarının oluşması halinde aynı Yasa"nın 46/1. maddesi uyarınca zilyetliğe de değer verilebileceği kuşkusuzdur. Ne var ki, tapu kaydı usulen uygulanmamış ve taşınmazın mera tahsis tarihinden önceki niteliği ve zilyetlikte araştırılmamıştır. Hal böyle olunca; öncelikle davacının dayandığı 18/12/1965 tarih ve 121 numaralı tapu kaydının tesisinden itibaren oluşum belgeleri ile birlikte tüm tedavülleri ( geldi - gitti kayıtlarının ) ve bu tapu kaydının kadastro çalışmaları sırasında revizyon görüp görmediği, görmüş ise revizyon gördüğü taşınmazların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları ile varsa tespite dayanak belgelerin onaylı örnekleri getirtilip tapunun oluşum nedeni üzerinde durulmalı, dayanılan tapu kaydında malik olan kişinin nüfus kayıt örnekleri getirtilip davacı ile tapu malikinin akdi ya da irsi ilişkisi belirlenmeli, çekişmeli taşınmaz içerisinde fen bilirkişisi tarafından farklı parseller olarak gösterilen bölümlerin davalı olup olmadığı araştırılarak davalı bölümlerin akıbetleri hakkındaki belgeler getirtilmeli, komşu köyler halkından tarafsız, yaşlı, dava konusu taşınmazı iyi bilen üç kişilik mahalli bilirkişi isim listesi kolluk vasıtası ile temin edilerek dosya ikmal edilmelidir. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde; fen bilirkişisi, üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu, komşu köyden ve aynı köyden yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında davacı tarafın dayandığı tapu kaydı usulünce uygulanarak çekişmeli taşınmaz bölümünü kapsayıp kapsamadığı belirlenmeye çalışılmalı, tapu kaydı çekişmeli taşınmazı kapsıyorsa oluşum nedeni ve davacı tapusunun ve mera sicilinin oluşturulma tarihine göre tapunun hukuki kıymetini koruyup korumadığı tartışılmalı, tapu kaydı çekişmeli bölümü kapsamıyorsa 3402 sayılı Yasa"nın 46/1. ve 14. madde koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda araştırma ve inceleme yapılmalı, bu kapsamda bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin kadim mera ya da kaçak ve yitik kişilerden kalıp kanunlar uyarınca ...ye intikal eden yerlerden olup olmadığı, taşınmazın toprak tevzi komisyonunca mera olarak haritaya bağlandığı tarihten geriye doğru davacı ya da maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliğinin bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli ve kayıt uygulamasını gösterir şekilde krokili, ziraatçı bilirkişi kurulundan ise çekişmeli taşınmazın dava konusu bölümünü dava konusu olmayan bölümler ile birlikte ele alan, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini ortaya koyan, mera vasfında olup olmadığını izah eden ve taşınmazın farklı yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içeren rapor alınmalı, bundan sonra Kadastro Kanunu"nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı taraf lehine gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, yukarıda açıklanan şekilde inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.