Abaküs Yazılım
22. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/17274
Karar No: 2016/9766

Hırsızlık - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/17274 Esas 2016/9766 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet kararı temyiz edildi. Temyiz incelemesinde, sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte olan TCK'nın ilgili maddeleri kapsamında olduğu ve lehe yasanın saptanması gerektiği belirtildi. Ancak sanık yararına olan hükmün bulunması gerektiği dikkate alınmadan 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddelerine aykırı davranılması bozma nedeni olarak kabul edildi. Ayrıca, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınması kararı usul ve yasaya uygun olmadığından bozuldu. Ayrıca, başka bir sanığın temyiz talebinde bulunmamasına rağmen yargılamaya dahil edilerek hüküm kurulması, mahkeme kararlarında ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağının açıkça gösterilmesi gerektiği belirtildi. Yasal olarak, sanığın eylemi 765 sayılı TCY'nin ilgili maddeleri ve 5237 sayılı TCY'nin ilgili maddeleri uygulanarak zamanaşımından faydalanması gerektiği söylendi. Bu nedenle, sanığın zamanaşımı nedeniyle beraat ettiği kararı verildi. Kanun maddeleri: 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi, 765 sayılı TCK'nin 493/1-son, 522 (normal) maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 142/1-b, 143, 53, 116/2-4, 119/1-c, 151/1. maddeleri, Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı TCK'nin 53. maddesi ile ilgili kararı.
22. Ceza Dairesi         2015/17274 E.  ,  2016/9766 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    I-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, sanığın eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nin 493/1-son, 522 (normal) maddeleriyle, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nin 142/1-b, 143, 53, 116/2-4, 119/1-c, 151/1. maddeleri kapsamında olup sonucuna göre lehe yasanın saptanması gerektiği dikkate alınmadan 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddelerine aykırı davranılması, uygulama açıkça sanık yararına olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
    Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    Sanığın 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde uygulama yapılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nin 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “Sanığın 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına,” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 26/05/2008 tarih, 2006/11410 Esas ve 2008/11648 Karar sayılı sanık ... hakkındaki bozma kararından sonra, temyiz talebinde bulunmayan diğer sanık ..."in de yargılamaya dahil edilerek hakkında 06/11/2008 tarihinde sanık ... ile birlikte hüküm kurulduğu ve bu aşamada 19/12/2008 tarihinde kararı temyiz etttiği, ancak yapılan incelemede; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2, 5271 sayılı CMK"nin 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerine göre; mahkeme kararlarında ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını, sürelerini ve şeklini kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir. Sanığın yüzüne karşı verilen 10/11/2005 tarihli kararda "tebliğden itibaren 7 gün içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere” denilmek suretiyle, hükmün temyiz süresinin ne zaman işlemeye başlayacağı konusunda yanıltıldığı anlaşılmakla, sanık ... hakkındaki 06/11/2008 tarihli karar yok hükmünde kabul edilerek, bu karardan sonra verilen temyiz dilekçesinin 10/11/2005 tarihli karara yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCY"nin 493/1-son, 102/3. maddelerine göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY"nin aynı suça uyan 142/1-b, 143/1, 116/2-4, 119/1-c, 151/1, 66/1-d-e, maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 765 sayılı Yasa hükümlerinin sanık yararına olması ve karar tarihi olan 10/11/2005 tarihinden inceleme tarihine kadar aynı Yasanın 102/3. maddesinde öngörülen 10 yıl sürenin geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 07/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi