4. Ceza Dairesi 2013/1750 E. , 2014/12799 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 4 - 2010/320801
MAHKEMESİ : Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/04/2010
NUMARASI : 2009/689 (E) ve 2010/318 (K)
SUÇLAR : 6136 sayılı Kanuna muhalefet, tehdit
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık O.. G.. hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu, anlaşıldığından, sanık O.. G.. müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2-Sanıklar hakkında tehdit suçundan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanıkların eylemlerinin “...şikayetçi ile aralarında benzer işi yapmaları nedeniyle rekabet bulunduğu...olay günü sabahı sanık İ.. G.. ile çocuğu olan sanık O.. G.."un şikayetçinin işyerinin önüne gittikleri, sanık İ.. H..."in işyerinin içerisine girdiği, sanık İ.. H.."in şikayetçiye saldırdığı, diğer sanığın işyerinin dışında bekledikleri, sanık İ.. H.."in dışarı çıkartıldığı sırada sanık O.. G.."un tabanca ile ateş ettiği, işyerinin çeşitli yerlerine merminin isabet ettiği” biçiminde olduğunun kabul edilmesi, mağdurun kollukta işyerini kapatması hususunda tehdit edildiğini belirtmesi karşısında, sanıkların eylemlerinin özel kasıt açısından iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan ve sanık İ.. G.."un tehdit eylemine ne şekilde doğrudan iştirak iradesi bulunduğu da açıklanmadan, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar İ.. G.. ve O.. G.. müdafilerinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, “karşı temyiz olmadığından yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine”, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.04.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞIOY: TCK"nın 42. maddesinde biri diğerinin unsurunu ya da ağırlaştırıcı nedenini oluşturan suça bileşik suç denildiği vurgulanmış ve unsur kabul edilen suçlardan ayrıca ceza verilemeyeceği belirtilmiştir.
Bir bileşik suç türü olarak TCK"nın 117/1. maddesinde ise iş ve çalışma hürriyetinin cebir veya tehdit ya da hukuka aykırı başka eylemlerle ihlali suç sayılmıştır.
Cebir veya tehdit bu suçun unsurudur, TCK’nın 108 ve 106. maddelerinde ayrı ayrı birer suç türü olarak düzenlenmiş iseler de ayrıca cezalandırılmazlar. Ancak, eylemin türüne göre unsur kabul edilen suç, eğer birleşik suçun cezasını aşar nitelik taşıyorsa fail bu suçtan ayrıca cezalandırılır.
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali sırasında, işyeri sahibinin öldürülmesi halinde fail, hem öldürme hem de iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçundan cezalandırılır.
Bunun gibi failin cebir kullanarak mağduru işyerinde hapsetmesi ve çalışmasını engellemesi, ayrıca hürriyetten yoksun bırakma suçundan cezalandırılmasını engellemez. Halbuki fail bu eylemi gerçekleştirirken cebir kullanmış ve çalışma hürriyetini de cebren ihlal etmiştir.
İnceleme konumuz olan olayda faillerin mağdurun işyerine öncesinde olduğu gibi gittikleri ve işyerini kapatacaksın yoksa seninle uğraşırız deyip tartıştıkları, ayrıldıktan yarım saat sonra işyerinin önünde üç el ateş edildiği ve mermilerin işyeri darabasına isabet ettiği ve zarar gördüğü anlaşılmıştır.
Eylem her ne kadar iş ve çalışma hürriyetinin ihlali niteliğinde ise de, silahla tehdit niteliğindeki eylemin cezasının TCK’nın 106/2. maddesi uyarınca 2 yıldan 5 yıla, 117/1. maddesindeki suçun cezasının ise 6 aydan 2 yıla kadar hapis olduğu gözetildiğinde, 119. madde eylemde silah kullanılması nedeniyle uygulansa bile bir kat artırımla en fazla 4 yıl hapisle cezalandırılabilecektir.
İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunun işlendiği sırada unsur niteliği taşıyan tehdidin TCK’nın 106/2. maddesinde öngörüldüğü biçimlerde, olayımızdaki gibi silahla ve birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi durumunda unsur niteliğindeki suçun cezasının bileşik suçun cezasını aşar nitelikte olması nedeniyle ayrıca cezalandırılması gerektiğinden ve failin 117. madde yanında ayrıca silahla tehdit suçundan da cezalandırılması gerektiği ancak karşı temyiz bulunmadığından, tehdit suçuna ilişkin hükmün onanması 117. madde uyarınca açılmış bir dava bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.