22. Hukuk Dairesi 2015/439 E. , 2016/8556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı Kanun"un 120. maddesi uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir koşuldur. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Yine, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Zamanaşımı def"inin ileri sürülmesi halinde, önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz.
Davacıya ait ... hizmet döküm cetveli incelendiğinde, davacının 02.05.2000-20.11.2001 ve 17.12.2001-03.12.2004 tarihleri arasında alt işveren ... Ltd. Şti."nde, 04.12.2004-16.05.2006, 13.07.2006-10.12.2007 ve 21.01.2008-26.02.2008 tarihleri arasında da alt işveren ... Hizmetleri Ltd. Şti."ne ait iş yerinde sigortalı çalışması gözükmektedir. Dosya içeriğinde bulunan 16.05.2006 ve 26.02.2008 tarihli ve imzalı dilekçelerde, davacı sağlık sorunları sebebiyle işyerinden ayrılmak istediğini beyan etmiştir.
Somut olayda, mahkemece davacının 16.05.2006 ve 26.02.2008 tarihli dilekçelerine göre istifa ettiği ve irade fesadına ilişkin geçersizlik iddiasını ispatlayamamasına göre davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, mahkemece davacının istifa dilekçelerine itibar edilmesi isabetli ise de, dilekçelerin sadece 04.12.2004- 16.05.2006 ve 21.01.2008-26.02.2008 tarihleri arası dönemleri kapsadığı anlaşıldığından, davacının çalıştığı diğer dönemler yönünden de istifa gerekçesinin kabulü doğru değildir.
Mahkemece, davalı ile davacının çalışmasının gözüktüğü işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmeleri de getirtilerek, davacının istifa ile son bulmayan çalışmalarının ne şekilde sona erdiği, bu dönemler yönünden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde feshin olup olmadığının şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konulması gerekmektedir. Bununla birlikte, iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılmayacak şekilde son bulduğu yönünden ispat yükünün işveren üzerinde olduğu da nazara alınmalıdır. Anılan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.