MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın, otobüs şoförü olan katılana söylediği kabul edilen "sen benim kim olduğumu biliyor musun" biçimindeki sözlerin objektif olarak korkutucu nitelikte bulunmaması nedeniyle, TCK’nın 106/1-son maddesindeki sair tehdit suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Sanığın, hangi sözlerinin hakaret suçunu oluşturduğu kanıtlara dayalı olarak gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
3- Sanığın, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde otobüs şoförü olarak görev yapan katılana hakaret edip yaraladığının kabul edilmesi karşısında; katılanın, TCK"nın 6/1-c maddesi kapsamında kamusal faaliyet yürütüp yürütmediği araştırılıp sonuca göre katılanın kamu görevi yapıp yapmadığı tartışılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
4- Sanığın, hakaret eyleminin otobüs içinde gerçekleştirdiğinin kabul edilmesi karşısında, aleniyet öğesinin ne şekilde oluştuğu açıklanmadan, TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanması,
5- Sanığın aşamalarda, “olayın olduğu gün acil işlerim vardı. Belediye otobüsü bulunduğum yerden beni almadan geçince bu duruma sinirlendim. Daha sonra akşam saatlerinde bu belediye şoförüne denk geldim, kendisine neden durmadın benim acil işlerim vardı, neden işini yapmıyorsun dedim, şahıs da bana duramadım lan diyerek el kol işareti yaptı” şeklindeki savunması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
6- Kabule göre de;
Daha önce hapis cezasına mahkûmiyeti bulunmayan sanık hakkında tehdit suçundan hükmolunan 25 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.