22. Hukuk Dairesi 2015/1091 E. , 2016/8564 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece, fazla mesai alacağı talebi hüküm altına alınmış ise de, karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Dosya kapsamı ve tanık beyanları nazara alındığında, davacının 2009 haziran ayına kadar üç vardiya halinde çalıştığı, ara dinlenmesi de düşüldüğünde fazla mesai alacağının bulunmadığı, 2009 haziran ayından itibaren ise çalışma saatlerinin değiştiği ancak imzalı ücret bordrolarında fazla mesai ücreti tahakkuku bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece, fazla mesai ücreti isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
3-Somut olayda, davacı 12.03.2014 tarihinde, ıslah dilekçesi ile neticei talebini arttırmış, davalı ise ıslaha karşı süresinde zamanşımı definde bulunmuş, bunun üzerine bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Rapordan, ıslaha karşı zamaşımı definin denetime elverişli şekilde değerlendirilmediği ve hatalı hesap yapıldığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, ıslah tarihi olan 12.03.2014 tarihine göre, 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu 12.03.2009 tarihinden önceki taleplerin zamanaşımına uğradığı dikkate alınarak, denetime elverişli şekilde hesap yapılması, dava dilekçesinde talep edilen ve zamanaşımına uğramayan taleplerin göz önünde bulundurulması ve buna göre hafta tatili ve genel tatil alacaklarının hüküm altına alınmasından ibaret iken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
4-Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre ulusal bayram ve gene tatil ücreti hesaplanmış olup, imzalı ücret bordrolarındaki genel tatil tahakkuklarının değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkukunun bulunduğu imzalı ücret bordrolarının kapsadığı aylar dışlandıktan sonra belirlenecek tutarın hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.