Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/6485
Karar No: 2008/8389
Karar Tarihi: 03.07.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/6485 Esas 2008/8389 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, paydaşı olduğu taşınmazda davalı paydaşlar tarafından kendi binasının kör noktasına bakan bölüme balkon ve pencere yaptıklarını ve buna karşı elatmanın önlenmesi ve yıkım istediği yönünde dava açmıştır. Ancak mahkeme, paydaşlığa dayalı elatmanın önlenmesi davasının reddine karar vermiştir. Davacı ayrıca komşuluk hukukuna dayalı olarak da dava açmıştır. Hakim, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenleyen Medeni Kanun'un 737. maddesine dikkat çekerek, zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumunda olduğunu belirtmiştir. Ancak mahkeme, komşuluk hukuku yönünden herhangi bir inceleme yapmadığından karar bozulmuştur. Medeni Kanun'un 683. maddesi, bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğunu belirterek mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret etmektedir. Medeni Kanun'un 737. maddesi ise taşınmaz malikini komşusuna zarar verebilecek her türlü taşkınlıklardan kaçınmaya yükümlü kılmaktadır. Bu yükümlülük kapsamında
1. Hukuk Dairesi         2008/6485 E.  ,  2008/8389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GEBZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 04/03/2008
    NUMARASI : 2005/486-2008/119

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, paydaşı olduğu 18 paresl sayılı taşınmazda, davalı paydaşlar tarafından fiili duruma ve komşuluk hukukuna aykırı olarak kendi binasının kör noktasına bakan bölüme 2 kattan itibaren bitişik balkon yaptıklarını ve pencere açtıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu, davalının taşınmazda pay satın aldığı tarihte çekişmeli binanın bulunduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacı iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı ve dahili davalı vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
     
                                                  -KARAR-
    Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi  ve yıkım isteklerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve dahili davalı belediye tarafından temyiz edilmiştir.
    Niza konusu taşınmazda tarafların paydaş oldukları ve herbirinin kullanabileceği yer bulunması nedeniyle paydaşlığa dayalı elatmanın önlenmesi davasının reddine karar verilmiş olması doğrudur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Ancak, davacı paydaşlık yanında ayrıca komşuluk hukukuna dayalı olarak da dava açmıştır.
    Bilindiği üzere; çağdaş hukuk sistemlerindeki tanımıyla mülkiyet: geniş  haklar, buna bağlı yetkiler ile birlikte bazı ödevlerin oluşturduğu bir hukuksal kurumdur. Başka bir söyleyişle mülkiyet, tanıdığı geniş hak ve yetkilerin yanında bazı ödevlerde yükleyen bir ayni haktır. Medeni Kanunun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." hükmü getirilmek suretiyle mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret olunmuştur. Bu doğrultuda olmak üzere, taşınmaz malikini komşusuna zarar verebilecek her türlü taşkınlıklardan kaçınmakla yükümlü kılan aynı kanunun 737. maddesi, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenlemiş, bir arada yaşamak durumunda olan, komşu taşınmaz maliklerinin ekonomik, sosyal çıkarlarını dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaçınma ödevleri yüklemiştir.
     O halde, bir toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi, zorunlu temel hukuk kuralına göre, hakim; somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini gözönünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptama,zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumundadır. 
    Bunun içinde zararın niteliği, kapsamı ve ne surette giderileceği yönünde tarafların tüm delilleri toplandıktan, gerektiğinde yerinde keşif yapıldıktan sonra uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınması zorunludur.       Somut olaya gelince; mahkemece komşuluk hukuku yönünden herhangi bir inceleme yapılmış değildir. Bu durumda yukarıdaki ilkelerde gözetilerek toplanacak delillerle, bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi  gerekirken bu hususun gözardı edilmesi isabetsizdir.
    Öte yandan; dahili davalının temyiz itirazlarına gelince, yıkım isteği bulunduğu için davaya  zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle dahil edilen belediye, her ne kadar davanın devamı sırasında payını tapuda diğer davalılara devretmiş isede  bu hal yıkım ile ilgili davanın esastan reddi halinde  davada vekille temsil edilen belediye yararına avukatlık ücreti takdirine engel değildir.
    Hal böyle olunca, davacı ve davalılar arasında komşuluk hukuku açısından değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi ve dahili davalı yararına avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken bu hususta göz ardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacı ve dahili davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.07.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
                 



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi